Müzikolog ve müzik eleştirmeni bir baba ve amatör bir şarkıcının kızı olarak Londra'da doğan sanatçı, müzikle tanışmasını "3 yaşında piyano sehpasına tırmanıyordum" şeklinde anlatıyor. Bu azim ona 12 yaşında tek başına 6 yıl Paris'te müzik okuma cesareti verir. Sonrasında Londra'ya geri döner, her gün günde 4-5 saat çalışarak 40'lı yaşlarına geldiğinde dünyasında sadece müzik vardır. Tekrar bir karar daha alır ve Viyana'ya Alfred Brendel ile müzik çalışmaya gider. Sadece solo ve orkestra konserleri değil oda müziği ve yeni müzik de Cooper'ın müzikal yolculuğunda önemli bir yere sahiptir. 1997'de İngiliz Kraliyet Müzik Akademisi'nin onursal üyeliğine kabul edilen sanatçı, 1999'da Exeter Üniversitesi'nde doktorasını yaptı. 2012-2013 arasında Oxford Üniversitesi'nde "Klasik Müzik ve Müzik Eğitimi" bölümünde misafir hoca olarak bulundu. 2015'te kurduğu "The Imogen Cooper Music Trust" vakfı ise genç piyanistlerin önünü açarak onlara destek olmayı amaçlıyor.
Sanatçı, dünyanın önemli şehirlerinde verdiği resitallerinin yanı sıra bugüne kadar Amsterdam'da Concertgebouw, Londra'da Wigmore Hall, New York'ta Carnegie Hall gibi dünyanın belli başlı salonlarında, önde gelen şefler ve büyük orkestralarla aynı sahneyi paylaştı. Birlikte aynı sahneyi paylaştığı orkestralar arasında ilk akla gelenler Londra Senfoni Orkestrası, NHK Senfoni, New York Filarmoni, Viyana Filarmoni, BBC İskoç Senfoni Orkestrası, Camerata Salzburg, Royal Concertgebouw, Britten Senfoni, Sidney Senfoni, Aurora Orkestrası, Royal Northern Senfoni, Berlin Filarmoni; batonu altında çaldığı şefler arasında ise ilk akla gelenler isimler Sir Simon Rattle, Thomas Dausgaard, Simone Young ve Nicholas Collon. BBC Proms ve Budapeşte Festivali gibi önemli organizasyonlar ve festivaller de sanatçının davet edildiği etkinlikler arasında yer alıyor.