SERGEY
RACHMANINOV (1873-1943)
Romantik dönem
müziğinde piyano, birçok bestecinin gözde enstrümanı ve
ilham kaynağıdır. Bunun nedeni, piyanonun tını ve renk
dünyasının zenginliğinin yanı sıra teknik bakımdan da geniş
olanaklara sahip oluşudur. Geç-Romantik dönem müziğinde
piyanoyu doruğa çıkaran ve aynı zamanda zamanının en ünlü
piyanistlerinden biri olan Rus besteci Sergey Rachmaninov,
Chopin ve Liszt’ten iki nesil sonra, romantik piyano eserleri
konusundaki en büyük bestecilerden biridir. Rachmaninov’un
bu iki kompozitörden tek farkı, Rus ekolünden geliyor olmasıdır.
Henüz, Moskova Konservatuarı’nda öğrenciyken, çok başarılı
bir besteci ve solist olan Rachmaninov, mezuniyetinin ardından
da ilk senfonisini bestelemiştir. İlk senfonisinin yankıları
devam ederken, birkaç yıl sonra, kendi repertuarının en
saygıdeğer yapıtlarından biri olan İkinci Piyano Konçertosu’nu
yazmıştır. Ailesiyle birlikte 1917 yılındaki Sovyet Devrimi’nden
kaçarak Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşen besteci,
burada yeni eserler yazmaya ve konserler vermeye devam
etti. Yeni yeni gelişen kayıt endüstrisinden de faydalanarak,
hem kendisinin, hem de diğer müzisyenlerin eserlerini de
ABD’de yaşadığı dönemde kaydetti. Hayret verici derecede
yetenekli bir piyanist ve özgün bir besteciydi; sadece
piyano eserleri değil, orkestra eserleri, oda orkestraları
için parçalar, şarkılar, koro eserleri ve operalar besteledi.
Piyano için 4 konçerto, 3 senfoni, solo piyano için 2 sonat,
prelüdler, Etüd-Tablo'lar, her biri ayrı değer taşıyan
önemli eserlerdir. Rachmaninov, dolaylı anlatımı ve duygusal
dehasıyla, dışavurumcu özgürlüğü ve çarpıcı derecede tutkulu
melodileriyle, geç Rus Romantizm ekolünün son temsilcisi
olarak ardında paha biçilmez bir miras bırakmıştır.
Prelüdler
op.32
Rachmaninov'un op.32 katalog numarası ile kayıt altına
alınan bu prelüd seti 37 yaşındayken, 1910 yılında bestelenmiştir
ve tamamı yaklaşık 40 dakika süren toplam 13 prelüdden
oluşmaktadır. 1 numaralı prelüd Do majör tonda ve neşeli
ve canlı bir tempoda, 5 numaralı prelüd Sol majör tonda
ve yumuşak bir tempoda, 6 numaralı prelüd Fa minör tonda
ve neşeli, ateşli bir tempoda, 10 numaralı prelüd Si minör
tonda ve yavaş bir tempoda, 12 numaralı prelüd ise neşeli
bir tempodadır. Prelüd seti ilk kez 1911 yılında Moskova'da
yayınlanmıştır. Solo piyano için yazılmış romantik dönem
eseridir. Rachmaninov, prelüdleri yazarken kendinden önce
yaşamış olan büyük besteci Chopin'in prelüdlerini örnek
almıştır. Prelüdler, farklı karakter ve ruh halini taşıyan,
kimi uzun kimi kısa piyano parçaları olarak karşımıza çıkar.
Rachmaninov'un prelüdlerinde de onun tipik özelliği olan
akıcı ve doğaçlama izlenimi veren yoğun piyano yazısı kendini
gösterir. Bu set bir anlamda Rachmaninov'un bestelediği
diğer prelüdeleri, klasik müzikteki 24 majör ve minör tonda
müzik parçalarından oluşan set yazma geleneğini çerçevesinde
tamamlayıcı nitelik taşır. Rachmaninov'un Si minör tondaki
10. prelüdüne, İsviçre'li ressam Arnold Böcklin'in "Eve
Dönüş" tablosu ilham vermiştir.
FRANZ LISZT (1811 - 1886)
Macar
kompozitörü ve piyanisti Franz Liszt, klasik müzik evreninin
en karizmatik müzisyenlerinden biridir. Kiliseden, tiyatrodan,
felsefeden etkilenmiş, hayatı boyunca değişik alanlara
bakmış olmakla birlikte tüm serüvenleri içinde ‘Piyano’
hep merkezde kalmıştır. ‘Piyano Resitali’ kavramı Liszt
tarafından geliştirilip olgunlaştırılarak bugünkü formunu
kazanmıştır. Orkestral bir form olan ‘Senfonik Şiir’ de
yine Liszt’in buluşudur. Liszt’in babası Haydn’ın orkestrasında
çelist olarak çalışan saygın bir müzisyendi. İlk piyano
derslerini Liszt’e babası verdi. 6 yaşında piyanoya başlayan
Liszt, 8 yaşına geldiğinde ilk bestelerini yapmaya başlamıştı.
1821’de eğitim için Viyana’ya götürülen Liszt, Salieri’den
ders almaya başladı. 1823’de Beethoven tarafından alnından
öpülerek kendi deyişiyle müziğe vaftiz edildi. Aynı yıl
ailesinin Paris’e taşınması nedeniyle Paris’e gitti. İlk
evliliğini, ilişkileri başladığında evli olan Kontes Marie
D’Agoult ile yaptı. Kadınlar arasındaki
popülerliği sık sık farklı bir kente taşınmasına yol açtı.
Liszt, klasik müzikte romantik dönemin en merkezi figürlerinden
biri olmuş; büyüleyici piyanizmi ile yaşadığı dönem boyunca
Avrupa’yı ateşe vermiştir. Piyanizmine oranla daha yavaş
yaygınlaşan kompozitörlüğünün yanısıra değerli bulduğu
diğer müzisyenlerin çalışmalarının yerleşmesi ve yaygınlaşması
için büyük emek vermiş, müzik eğitimine doğrudan katkıda
bulunarak bir çok öğrenci yetiştirmiştir.
Transandantal Etüdler
Transandantal Etüdler S 139 (1851
versiyonu) Busoni’ye (1909) göre, Liszt’in etütleri ‘piyano
için yazılan kompozisyonların en başına’ koyulmalıdır.
Etütleri, onu ‘Beethoven, Chopin, Schumann, Alkan ve Brahms’tan
bu yana gelmiş ‘en büyük’ piyanoforte bestecilerden biri’
olmasını sağlar. Busoni, Liszt’in etütleri incelendiğinde
‘Şeytani ve Dini’ öğelerin kolaylıkla fark edilebileceğini
içtenlikle belirtir: ‘Liszt, Tanrı’yı tanır, ama Şeytan’ı
da daha az değersiz görmez.’ Modern piyano tekniğini geliştiren
Liszt’i, Weber’ın ölümünden Queen Victoria’nın Büyük Sergisi’ne
‘çocukluktan olgunluğa’ ilgilendiren tüm olayları ‘kendi
müzikal otobiyografisi’ (Alan Walker) halinde ortaya koyan
ve Carl Czerny’e adanmış olan 12 Transandantal Etüt, üç
farklı versiyon halinde bulunmaktadır: 1826, 1837 ve 1851:
öz, karmaşıklaşma ve arınma. Her bir versiyon, majörlerin
(Do ve Re bemol), ilgili minörleriyle (La ve Si bemol)
eşleştirildiği düşen beşlilerden oluşan aynı ayırt edici
nota şablonunu (Kessler’in Op 20’siyle ortak bir şekilde)
taşır. Bu metinlerin yaratıcı ve icracı aşamaları, sonsuz
bir seçim ve başkalaşım, alıkoyuş, reddediş, düzenlenmeden
oluşan bir hikaye anlatır; bir dizi ahşap çatı ve çapraz
döşenmiş demirden oluşan çift maşalı konser piyanosunun
1853 yılını ve Bechstein-Blüthner-Steinway devrimini beklemesini...
No 9 Ricordanza
No 9 Ricordanza (Hatıra) La bemol majör, Andantino. ‘Eski
moda bir duygu dünyasından kalma, solgun aşk mektupları’
(Busoni). Kesinlikle güzel birisini ‘hatırlayan’ (Marie
d’Agoult, onun ‘bir altın yağmuru gibi sarı saçlarını savurması’)
1851 versiyonu, orijinal 1826 versiyonunun ana hatlarıyla
girişi ve 1837 çalışmasından gelen coda, yeşeren cadenza’nın
berrak görüntüsü ve yavaş yavaş sirayet eden dumanlı bir
manzarayı birleştiriyor.
İspanyol Rapsodisi
İspanyol Rapsodisi (1863)
Heybetli ve virtüözlere yaraşır bir tual, melodik işleyişlerinde
parlayan, tasvir edici pasajlarla dolu, kör oktavlar ve
karmaşık çoklu nota yazımlarını içeren bu eser Liszt’in
Roman döneminde yazılmıştır. Do diyez minörde başlayan
ve Re majörde sonlanan ‘kademeli bir ton’u izleyen eser,
Liszt’in o dönemde konserlerde ya da İspanya’ya 1844-45
yıllarında yaptığı gezilerde duymuş olabileceği popüler
melodilerin varyasyonlarını içeren dört bölüme ayrılır:
A) Aydınlatıcı bir kadenz in ardından gelen Folies
d’Espagne B) Jota aragonesa C) Un poco
meno Allegro. D) Toparlanma. Folies ve Jota,
Avrupa’da uzun bir soyağacına sahiptir – Folies,
Farinelli, Marais ve Corelli’nin karanlık, sarabande benzeri
formlarında; Jota ise, Glinka’nın 1845 tarihli Capriccio
brillante’sindedaha parlak bir şekilde (kuzey İspanya’dan)
yer alır. Liszt’in damadı Hans von Bülow, bu parçanın ilk
sunumunu Amsterdam’da 27 Nisan 1866 yılında gerçekleştirmiştir.
JOHANNES
BRAHMS (1833-1897)
Alman bestecilerin üç büyük “B”sinden
(Bach-Beethoven-Brahms) biri olarak anılan Hamburg doğumlu
Johannes Brahms, müziğe 7 yaşında başlamış ilk piyano derslerini
babasından almıştır. 16 yaşında bestelediği “Sevilen Valsler
üzerine Fantezi”si çalınması hiç de kolay olmayan bir eserdir.
Brahms”ın ilk eserleri, “G. W. Marcks, Karl Würth” takma
adıyla yayınlanmıştır. Brahms 20 yaşında iken Eduard Reményi
ile çıktığı konser turnesinde dönemin büyük kemancısı Joseph
Joachim ile tanışır, bu tanışmalar daha sonra Liszt ve
ardından Schumann ile devam eder. 25 Ekim 1853 yılında
Schumann tarafından Leipzig'te kurulan “Neuen Zeitschrift
für Musik” dergisinin ilk yazısında Schumann’ın kaleminden
Brahms için dökülen “…ve o geldi işte, bu seçkin ve kahraman
nöbeti tutabilecek yeni bir kan. Hamburg'lu Johannes Brahms
…” sözleri Brahms'ı Almanya'da adeta bir gecede ünlü yapar.
Müzikle ilgilenen birçok kişinin ondan bir şeyler dinleme,
yapıtlarını görme, bu yeteneği daha çok tanıma arzusu 20
yaşındaki genç besteci Brahms'ı endişe içinde birkaç çalışmasını
yok edecek kadar ürkütür. 1860’lardan (27 yaşından) itibaren
Brahms’ın oldukça ilgi gören eserleri, besteciye büyük
bir finansal başarı getirse de Brahms, mütevazi bir yaşam
stilini ve parasını dostları özellikle de genç müzisyenleri
desteklemek için harcamayı tercih eder. Platonik veya kısa
süreli ilişkileri olmuş ama hiç evlenmemiştir. Hayatının
yarısını ve profesyonel yaşamının çoğunu Viyana’da geçiren
Brahms, bir röportajında: müzikal ilhamını doğaüstü bir
kaynaktan aldığını "...fikirler
tanrıdan bana olduğu gibi geliyor, sadece net temaları
değil aynı zamanda onları akıl gözümde doğru form, harmoni
ve orkastrasyonla donatılmış olarak görüyorum..." sözleri
ile tanımlar. Romantik dönem müziğinin en büyük bestecilerinden
biri olan Brahms, müzikte yakaladığı mükemmelliyet ve form
açısından yakaladığı sağlamlığı ile Beethoven'ın ardılı
olarak anılmaktadır. Çalışmaları Beethoven'ın beste tekniklerine
ayna tutan karakteristik örnekler içerir. Brahms, tema
ve varyasyon formlarında çok üretken bir bestecidir. Bilhassa
Handel, Paganini ve Haydn varyasyonları dikkate değerdir.
1890'da 57 yaşındayken beste yapmayı bırakmaya karar veren
Brahms, daha sonra bu kararından vazgeçmiş ve yaşamının
son yıllarında iki klarnet sonatı op.120 (1894) ve "Vier
ernste Gesänge" Op. 121 (1896) gibi çok iyi bilinen
eserlerinin de olduğu başyapıtlar üretmiştir. Yakalandığı
kanser nedeniyle 3 Nisan 1897'de yaşama veda eden bestecinin
mezarı Viyana'da Zentralfriedhof 'da bulunmaktadır.
Schumann'ın
teması üzerine varyasyonlar
Op. 9
Brahms'ın op.9
katalog numarası ile kayda alınmış olan bu eseri, Schumann'ın
1836-1849 yılları arasında solo piyano için bestelediği,
14 parçadan oluşan Bunte Blätter (Op.99) eserinin 4. parçası "Albumblätt
I" teması üzerine solo piyano için yazılmıştır. Bestecinin
21 yaşında olduğu 1854'te bestelenen bu set, bir tema ve
onyedi varyasyon ile 18 bölümden oluşur. Clara Schumann'a
ithaf edilen bu romantik dönem eseri, ilk kez 12 Aralık
1879'da Berlin'de seslendirilmiş ve yine aynı yıl yayınlanmıştır.
Paganini'nin teması üzerine varyasyonlar
Op. 35 (2.Set)
Brahms, Paganini'nin 24 bölümden oluşan ve solo keman için
yazdığı kapriçyosunun 24. son bölümündeki tema üzerine,
1862-1863 yılları arasında, her biri 14 farklı varyasyonu
içeren iki set bestelemiştir. Brahm'ın 30 yaşında tamamladığı
Paganini'nin teması üzerine varyasyonları, ilk kez 1865
yılında Zürih'te bestecinin kendisi tarafından seslendirilmiş
ve ertesi yıl 1866'da yayınlanmıştır. Bu varyasyonlar,
ikinci sette yer almaktadır.
İstanbul Resitalleri, Eylül
2012
|