Program Notları
Resital No:48, Sezon:6, 2012-2013/1
PAOLO RESTANI
4 Ekim 2012, Sakıp Sabancı Müzesi 'the Seed', İstanbul

SERGEY RACHMANINOV (1873-1943)



Romantik dönem müziğinde piyano, birçok bestecinin gözde enstrümanı ve ilham kaynağıdır. Bunun nedeni, piyanonun tını ve renk dünyasının zenginliğinin yanı sıra teknik bakımdan da geniş olanaklara sahip oluşudur. Geç-Romantik dönem müziğinde piyanoyu doruğa çıkaran ve aynı zamanda zamanının en ünlü piyanistlerinden biri olan Rus besteci Sergey Rachmaninov, Chopin ve Liszt’ten iki nesil sonra, romantik piyano eserleri konusundaki en büyük bestecilerden biridir. Rachmaninov’un bu iki kompozitörden tek farkı, Rus ekolünden geliyor olmasıdır. Henüz, Moskova Konservatuarı’nda öğrenciyken, çok başarılı bir besteci ve solist olan Rachmaninov, mezuniyetinin ardından da ilk senfonisini bestelemiştir. İlk senfonisinin yankıları devam ederken, birkaç yıl sonra, kendi repertuarının en saygıdeğer yapıtlarından biri olan İkinci Piyano Konçertosu’nu yazmıştır. Ailesiyle birlikte 1917 yılındaki Sovyet Devrimi’nden kaçarak Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşen besteci, burada yeni eserler yazmaya ve konserler vermeye devam etti. Yeni yeni gelişen kayıt endüstrisinden de faydalanarak, hem kendisinin, hem de diğer müzisyenlerin eserlerini de ABD’de yaşadığı dönemde kaydetti. Hayret verici derecede yetenekli bir piyanist ve özgün bir besteciydi; sadece piyano eserleri değil, orkestra eserleri, oda orkestraları için parçalar, şarkılar, koro eserleri ve operalar besteledi. Piyano için 4 konçerto, 3 senfoni, solo piyano için 2 sonat, prelüdler, Etüd-Tablo'lar, her biri ayrı değer taşıyan önemli eserlerdir. Rachmaninov, dolaylı anlatımı ve duygusal dehasıyla, dışavurumcu özgürlüğü ve çarpıcı derecede tutkulu melodileriyle, geç Rus Romantizm ekolünün son temsilcisi olarak ardında paha biçilmez bir miras bırakmıştır.

Prelüdler op.32
Rachmaninov'un op.32 katalog numarası ile kayıt altına alınan bu prelüd seti 37 yaşındayken, 1910 yılında bestelenmiştir ve tamamı yaklaşık 40 dakika süren toplam 13 prelüdden oluşmaktadır. 1 numaralı prelüd Do majör tonda ve neşeli ve canlı bir tempoda, 5 numaralı prelüd Sol majör tonda ve yumuşak bir tempoda, 6 numaralı prelüd Fa minör tonda ve neşeli, ateşli bir tempoda, 10 numaralı prelüd Si minör tonda ve yavaş bir tempoda, 12 numaralı prelüd ise neşeli bir tempodadır. Prelüd seti ilk kez 1911 yılında Moskova'da yayınlanmıştır. Solo piyano için yazılmış romantik dönem eseridir. Rachmaninov, prelüdleri yazarken kendinden önce yaşamış olan büyük besteci Chopin'in prelüdlerini örnek almıştır. Prelüdler, farklı karakter ve ruh halini taşıyan, kimi uzun kimi kısa piyano parçaları olarak karşımıza çıkar. Rachmaninov'un prelüdlerinde de onun tipik özelliği olan akıcı ve doğaçlama izlenimi veren yoğun piyano yazısı kendini gösterir. Bu set bir anlamda Rachmaninov'un bestelediği diğer prelüdeleri, klasik müzikteki 24 majör ve minör tonda müzik parçalarından oluşan set yazma geleneğini çerçevesinde tamamlayıcı nitelik taşır. Rachmaninov'un Si minör tondaki 10. prelüdüne, İsviçre'li ressam Arnold Böcklin'in "Eve Dönüş" tablosu ilham vermiştir.

FRANZ LISZT (1811 - 1886)



Macar kompozitörü ve piyanisti Franz Liszt, klasik müzik evreninin en karizmatik müzisyenlerinden biridir. Kiliseden, tiyatrodan, felsefeden etkilenmiş, hayatı boyunca değişik alanlara bakmış olmakla birlikte tüm serüvenleri içinde ‘Piyano’ hep merkezde kalmıştır. ‘Piyano Resitali’ kavramı Liszt tarafından geliştirilip olgunlaştırılarak bugünkü formunu kazanmıştır. Orkestral bir form olan ‘Senfonik Şiir’ de yine Liszt’in buluşudur. Liszt’in babası Haydn’ın orkestrasında çelist olarak çalışan saygın bir müzisyendi. İlk piyano derslerini Liszt’e babası verdi. 6 yaşında piyanoya başlayan Liszt, 8 yaşına geldiğinde ilk bestelerini yapmaya başlamıştı. 1821’de eğitim için Viyana’ya götürülen Liszt, Salieri’den ders almaya başladı. 1823’de Beethoven tarafından alnından öpülerek kendi deyişiyle müziğe vaftiz edildi. Aynı yıl ailesinin Paris’e taşınması nedeniyle Paris’e gitti. İlk evliliğini, ilişkileri başladığında evli olan Kontes Marie D’Agoult ile yaptı. Kadınlar arasındaki popülerliği sık sık farklı bir kente taşınmasına yol açtı. Liszt, klasik müzikte romantik dönemin en merkezi figürlerinden biri olmuş; büyüleyici piyanizmi ile yaşadığı dönem boyunca Avrupa’yı ateşe vermiştir. Piyanizmine oranla daha yavaş yaygınlaşan kompozitörlüğünün yanısıra değerli bulduğu diğer müzisyenlerin çalışmalarının yerleşmesi ve yaygınlaşması için büyük emek vermiş, müzik eğitimine doğrudan katkıda bulunarak bir çok öğrenci yetiştirmiştir.

Transandantal Etüdler
Transandantal Etüdler S 139 (1851 versiyonu) Busoni’ye (1909) göre, Liszt’in etütleri ‘piyano için yazılan kompozisyonların en başına’ koyulmalıdır. Etütleri, onu ‘Beethoven, Chopin, Schumann, Alkan ve Brahms’tan bu yana gelmiş ‘en büyük’ piyanoforte bestecilerden biri’ olmasını sağlar. Busoni, Liszt’in etütleri incelendiğinde ‘Şeytani ve Dini’ öğelerin kolaylıkla fark edilebileceğini içtenlikle belirtir: ‘Liszt, Tanrı’yı tanır, ama Şeytan’ı da daha az değersiz görmez.’ Modern piyano tekniğini geliştiren Liszt’i, Weber’ın ölümünden Queen Victoria’nın Büyük Sergisi’ne ‘çocukluktan olgunluğa’ ilgilendiren tüm olayları ‘kendi müzikal otobiyografisi’ (Alan Walker) halinde ortaya koyan ve Carl Czerny’e adanmış olan 12 Transandantal Etüt, üç farklı versiyon halinde bulunmaktadır: 1826, 1837 ve 1851: öz, karmaşıklaşma ve arınma. Her bir versiyon, majörlerin (Do ve Re bemol), ilgili minörleriyle (La ve Si bemol) eşleştirildiği düşen beşlilerden oluşan aynı ayırt edici nota şablonunu (Kessler’in Op 20’siyle ortak bir şekilde) taşır. Bu metinlerin yaratıcı ve icracı aşamaları, sonsuz bir seçim ve başkalaşım, alıkoyuş, reddediş, düzenlenmeden oluşan bir hikaye anlatır; bir dizi ahşap çatı ve çapraz döşenmiş demirden oluşan çift maşalı konser piyanosunun 1853 yılını ve Bechstein-Blüthner-Steinway devrimini beklemesini...

No 9 Ricordanza
No 9 Ricordanza (Hatıra) La bemol majör, Andantino. ‘Eski moda bir duygu dünyasından kalma, solgun aşk mektupları’ (Busoni). Kesinlikle güzel birisini ‘hatırlayan’ (Marie d’Agoult, onun ‘bir altın yağmuru gibi sarı saçlarını savurması’) 1851 versiyonu, orijinal 1826 versiyonunun ana hatlarıyla girişi ve 1837 çalışmasından gelen coda, yeşeren cadenza’nın berrak görüntüsü ve yavaş yavaş sirayet eden dumanlı bir manzarayı birleştiriyor.

İspanyol Rapsodisi
İspanyol Rapsodisi (1863) Heybetli ve virtüözlere yaraşır bir tual, melodik işleyişlerinde parlayan, tasvir edici pasajlarla dolu, kör oktavlar ve karmaşık çoklu nota yazımlarını içeren bu eser Liszt’in Roman döneminde yazılmıştır. Do diyez minörde başlayan ve Re majörde sonlanan ‘kademeli bir ton’u izleyen eser, Liszt’in o dönemde konserlerde ya da İspanya’ya 1844-45 yıllarında yaptığı gezilerde duymuş olabileceği popüler melodilerin varyasyonlarını içeren dört bölüme ayrılır: A) Aydınlatıcı bir kadenz in ardından gelen Folies d’Espagne B) Jota aragonesa C) Un poco meno Allegro. D) Toparlanma. Folies ve Jota, Avrupa’da uzun bir soyağacına sahiptir – Folies, Farinelli, Marais ve Corelli’nin karanlık, sarabande benzeri formlarında; Jota ise, Glinka’nın 1845 tarihli Capriccio brillante’sindedaha parlak bir şekilde (kuzey İspanya’dan) yer alır. Liszt’in damadı Hans von Bülow, bu parçanın ilk sunumunu Amsterdam’da 27 Nisan 1866 yılında gerçekleştirmiştir.


JOHANNES BRAHMS (1833-1897)



Alman bestecilerin üç büyük “B”sinden (Bach-Beethoven-Brahms) biri olarak anılan Hamburg doğumlu Johannes Brahms, müziğe 7 yaşında başlamış ilk piyano derslerini babasından almıştır. 16 yaşında bestelediği “Sevilen Valsler üzerine Fantezi”si çalınması hiç de kolay olmayan bir eserdir. Brahms”ın ilk eserleri, “G. W. Marcks, Karl Würth” takma adıyla yayınlanmıştır. Brahms 20 yaşında iken Eduard Reményi ile çıktığı konser turnesinde dönemin büyük kemancısı Joseph Joachim ile tanışır, bu tanışmalar daha sonra Liszt ve ardından Schumann ile devam eder. 25 Ekim 1853 yılında Schumann tarafından Leipzig'te kurulan “Neuen Zeitschrift für Musik” dergisinin ilk yazısında Schumann’ın kaleminden Brahms için dökülen “…ve o geldi işte, bu seçkin ve kahraman nöbeti tutabilecek yeni bir kan. Hamburg'lu Johannes Brahms …” sözleri Brahms'ı Almanya'da adeta bir gecede ünlü yapar. Müzikle ilgilenen birçok kişinin ondan bir şeyler dinleme, yapıtlarını görme, bu yeteneği daha çok tanıma arzusu 20 yaşındaki genç besteci Brahms'ı endişe içinde birkaç çalışmasını yok edecek kadar ürkütür. 1860’lardan (27 yaşından) itibaren Brahms’ın oldukça ilgi gören eserleri, besteciye büyük bir finansal başarı getirse de Brahms, mütevazi bir yaşam stilini ve parasını dostları özellikle de genç müzisyenleri desteklemek için harcamayı tercih eder. Platonik veya kısa süreli ilişkileri olmuş ama hiç evlenmemiştir. Hayatının yarısını ve profesyonel yaşamının çoğunu Viyana’da geçiren Brahms, bir röportajında: müzikal ilhamını doğaüstü bir kaynaktan aldığını "...fikirler tanrıdan bana olduğu gibi geliyor, sadece net temaları değil aynı zamanda onları akıl gözümde doğru form, harmoni ve orkastrasyonla donatılmış olarak görüyorum..." sözleri ile tanımlar. Romantik dönem müziğinin en büyük bestecilerinden biri olan Brahms, müzikte yakaladığı mükemmelliyet ve form açısından yakaladığı sağlamlığı ile Beethoven'ın ardılı olarak anılmaktadır. Çalışmaları Beethoven'ın beste tekniklerine ayna tutan karakteristik örnekler içerir. Brahms, tema ve varyasyon formlarında çok üretken bir bestecidir. Bilhassa Handel, Paganini ve Haydn varyasyonları dikkate değerdir. 1890'da 57 yaşındayken beste yapmayı bırakmaya karar veren Brahms, daha sonra bu kararından vazgeçmiş ve yaşamının son yıllarında iki klarnet sonatı op.120 (1894) ve "Vier ernste Gesänge" Op. 121 (1896) gibi çok iyi bilinen eserlerinin de olduğu başyapıtlar üretmiştir. Yakalandığı kanser nedeniyle 3 Nisan 1897'de yaşama veda eden bestecinin mezarı Viyana'da Zentralfriedhof 'da bulunmaktadır.

Schumann'ın teması üzerine varyasyonlar
Op. 9
 Brahms'ın op.9 katalog numarası ile kayda alınmış olan bu eseri, Schumann'ın 1836-1849 yılları arasında solo piyano için bestelediği, 14 parçadan oluşan Bunte Blätter (Op.99) eserinin 4. parçası "Albumblätt I" teması üzerine solo piyano için yazılmıştır. Bestecinin 21 yaşında olduğu 1854'te bestelenen bu set, bir tema ve onyedi varyasyon ile 18 bölümden oluşur. Clara Schumann'a ithaf edilen bu romantik dönem eseri, ilk kez 12 Aralık 1879'da Berlin'de seslendirilmiş ve yine aynı yıl yayınlanmıştır.

Paganini'nin teması üzerine varyasyonlar
Op. 35 (2.Set)
 Brahms, Paganini'nin 24 bölümden oluşan ve solo keman için yazdığı kapriçyosunun 24. son bölümündeki tema üzerine, 1862-1863 yılları arasında, her biri 14 farklı varyasyonu içeren iki set bestelemiştir. Brahm'ın 30 yaşında tamamladığı Paganini'nin teması üzerine varyasyonları, ilk kez 1865 yılında Zürih'te bestecinin kendisi tarafından seslendirilmiş ve ertesi yıl 1866'da yayınlanmıştır. Bu varyasyonlar, ikinci sette yer almaktadır.

İstanbul Resitalleri, Eylül 2012


ANA SAYFA

İ S T A N B U L   Istanbul Recitals    RESİTALLERİ
M&K