Program Notları
Resital No:33, Sezon:4, 2010-2011/5
EDNA STERN
13 Ocak 2011, FULYA SANAT, İstanbul

LUDWIG van BEETHOVEN (1770-1827)

Klasik Batı Müziği’nin “Üç B”sinden (Bach, Beethoven ve Brahms) biri olan Ludwig van Beethoven, kuşku ve tartışmasız bir şekilde batı müziği tarihinin en büyük bestecilerinden biridir. Almanya’nın Bonn kentinde doğan besteci, dokuz senfoni, dokuz konçerto, iki mass, bir operanın yanı sıra, solistler, küçük topluluklar ve orkestralar için sayısız eser bestelemiştir. Piyano eserleri arasındaki 32 adet hatırı sayılır sonat, her konser piyanistinin resital repertuarında bulunması gereken esas eserler arasındadır. Beethoven’ın Almanya ve Avusturya’daki yaşamı, fakirlik, zorluklar, hastalıklar, ailevi sorunlar ve sonu hüsranla biten aşklarla doludur. Yaşadığı tüm eziyetlere rağmen, dehası bitmek tükenmek bilmedi ve kendi hayatı daha da karmaşıklaştıkça yetenekleri gittikçe artan maceracı bir yapıya büründü. En büyük eserlerini, Napolyon’un Viyana kuşatmasının en kötü yılında ve ölmeden önce sağır olarak geçirdiği 14 yıl boyunca besteledi. Birçok Avrupalı besteci gibi, Beethoven da Kilise ve çeşitli aristokrat aileler tarafından maddi anlamda destekleniyordu. Hala duyabiliyorken, popüler bir konser piyanistiydi ve kendi eserlerini çalıyordu. En son performansını, “İmparator” Konçertosu’nu çalmak üzere 1811 yılında sergiledi. Ancak, bu dönemde tamamen sağırlaşmıştı ve konser büyük bir fiyaskoyla sonlandı. Bunun üzerine Beethoven sahneyi tamamen terk etti ve en önemli gelir kaynağını kaybetti. Bestelediği eserlerin çok büyük bir bölümü risklidir, genellikle kahramanlığı ve zorlukları dışavurur; genel olarak kendi dönemi için bambaşka bir duyarlılığa sahiptir; yeni bir çığır açmıştır. Tek operası olan “Fidelio”, genel olarak kullanılan opera temaları olan ahlaksızlık ve ölümün aksine, evliliğin ve aşkın zevklerinden ve tutkularından bahseder. “Hammerklavier” isimli piyano sonatı ise, 1818 yılının yeni geliştirilen pedallı ve altı oktavlı piyanosunun limitlerini zorlayan bir macera olmanın ötesinde, yeniden yapılandırılan bir sonat formunu örneklemektedir. Dokuzuncu Senfonisi’nin dördüncü bölümünde, Schiller’in “Ode to Joy”’una (Neşeye Övgü) yer vermiştir. Buradaki insan sesleri, bir Aydınlanma fikri olan İnsanların Kardeşliği idealini hararetli bir şekilde tekrarlamaktadır. Beethoven’dan önce hiçbir besteci böyle bir mesajı coşkulu bir şekilde bir senfoni formatı içinde vermemiştir.

Für Elise WoO 59
WoO 59 katalog numarasıyla kayda alınmış Türkçesi "Elise için" başlığını taşıyan eser, Beethoven'ın en popüler eserlerinden biridir. Eser, 1810 yılında yazılmış, yazıldıktan 55 yıl sonra 1865 yılında ilk kez yayınlanmıştır. Solo piyano için yazılmış eser tek bölümden oluşur. Eserin ithaf edildiği Elise'nin kim olduğu bilinmemekle birlikte Beethoven'ın öğrencisi ve arkadaşı Therese Malfatti von Rohrenbach zu Dezza olabileceği yorumu yapılmaktadır.

Klavierstück in B- Dur WoO 60
WoO 60 katalog numarasıyla kayda alınmış eser 1818 yılında Si bemol Majör tonda yazılmıştır daha çok Bagatelli Si Bemol Majör adıyla da bilinir.

Sonate op. 31 no. 2 "Tempest"
Beethoven'ın 17 numaralı piyano sonatı The Tempest/ Der Sturm adlarıyla da anılır opus 31 katalog numarasıyla kayda alınmıştır. 1801 ve 1802 yılları arasında yazılan eser ilk kez 1802 yılında yayınlanmıştır. Re minör tonda yazılmış eser Largo-Allegro, Adagio ve Allegretto olmak üzere 3 bölümden oluşur.

Sonate op. 57 "Appassionata"
Yaygın adıyla Appassionata olarak da bilinen bestecinin 23. numaralı piyano sonatı Opus 57 katalog numarasıyla kayda alınmıştır. Fa minör tonda yazılmış eser 3 bölümden oluşur. 1804 ve 1806 yılları arasında yazılan eser Graf Franz von Brunsvik 'e ithaf edilmiş ve ilk kez 1807 yılında yayınlanmıştır.

JOHANN SEBASTIAN BACH (1685-1750)

Müzisyen bir ailede doğan ve tüm dünyada müzik tarihinin temel taşı olarak kabul görmüş olan büyük Alman besteci Johann Sebastian Bach, yaşadığı Barok Dönem'in müzikteki doruğunu oluşturmuştur. Barok müziğinin yapısında en belirgin özellik, müzikte "kontrast"lar kullanılması olmuş ve bununla birlikte konçertolar devri başlamıştır. Müziksel ifadeyi güçlendirmek için kullanılan ses düzeyinin alçalıp yükselmesi Barok dönemde keşfedilen ve gelişen İşaretlerle başlar. Orta Çağ ve Rönesans'ta ses şiddeti, hep aynı seviyede kullanılmaktaydı. Barok dönemde piyano (düşük ses) ve forte (gür ses) terimleri ile eserlerde ses şiddetinin önemi ve katkısı görülmeye başlar. Barok dönemin bir diğer yeniliği, bu döneme kadar olan müzikal yapıda bulunmayan ve eserin başka bir bölüme geçeceğini veya bitişini belirten bir olgunun kullanılmasıdır. Eserlerde kapanışlar ve geçişler daha güçlü yer alır. 1600'lü yıllarda başlayan Barok Dönem Bach'ın ölümüyle sona ermiştir. Kendi döneminde yaşamış ve kendinden sonra yaşayacak bütün büyük besteciler Bach'tan etkilenmiş ve onlara ilham kaynağı olmuştur. Yazdığı bin küsür eserinde kusursuz armoni ve kontrpuanda (polifonik yazı biçimlerinde) kusursuzluğu yakalamış, füg, kantat, passion, konçerto, süit gibi müzik türlerinin ustalıklı örneklerini vermiştir. Bunların arasında 300 küsür kantat, İsa'nın son dört gününü anlatan dramatik "Aziz Matta'ya göre Çile", 6 Brandenburg Konçertosu, Viyolonsel için 6 Süit, Keman için 3 Sonat ve 3 Partita, klavyeli çalgılar için İngiliz, Fransız Süitleri, Partita'lar, "İyi Düzenlenmiş Klavye" başlıklı dev yapıtı, yazdığı son eseri "Füg Sanatı" örnek olarak gösterilebilir. J.S.Bach'ın eserleri BWV numaralarıyla indekslenmektedir; kısaltma Bach Werke Verzeichnis ( Bach Eserleri Kataloğu) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Katalog, Wolfgang Schmieder tarafından derlenerek 1950 yılında basılmış; kronolojikten ziyade tematik olarak düzenlenmiştir. Örneğin BWV 525'ten BWV 748'e kadar olan eserleri org için yazılmıştır.

FERRUCCIO BUSONI (1866-1924)

İtalyan kompozitörü Ferruccio Busoni, bir piyano virtüözü olmanın yanısıra, müzik tarihinin en önemli editör, yazar, kompozisyon hocası, eğitimci ve orkestra şeflerinden biri olma özellikleri ile de tanınır. Çağdaş müziğin yaygınlaşması için çalışmış, kendi kompozisyonlarının yanısıra Bach, Liszt, Mozart, Beethoven, Brahms, Chopin, Schumann ve Schoenberg'in eserlerini piyanoya uyarlamıştır. Bilhassa Bach'ın piyano uyarlamaları ile adı Bach ile özdeşleşmiştir.

Nun komm' der Heiden Heiland
Büyük besteci Johann Sebastian Bach'ın org için yazdığı ve 10 bölümden oluşan koral prelüdlerini Busoni 1898 yılında piyanoya uyarlamış, bu transkripsiyon Jose Vianna da Motta'ya ithaf edilmiştir. Bu 10 prelüdden üçüncüsü olan  Nun komm' der Heiden Heiland'ın org için yazılmış orjinali Bach'ın eserlerinde BWV 659 katalog numarasıyla; Busoni'ye ait uyarlaması BV B27/3 katalog numarasıyla kayda alınmıştır.

Chaconne
Bach'ın solo keman için 1720 yılında yazdığı üç sonat ve üç partitadan oluşan 6 Violin Sonatas and Partitas eseri birçok önemli besteci tarafından farklı enstrümanlar için uyarlanmıştır. Bach'ın eseri ilk eşi Maria Barbara Bach'ın anısına yazdığı düşünülmektedir. Orjinal eserin tamamı BWV 1001-1006 katalog numaraları ile kayda alınmıştır. BWV 1004 katalog numarası ile kayıtlı, eserin Re minör tondaki 2 numaralı keman partitası Busoni tarafından solo piyano için uyarlanmıştır. Bu partitanın ayrıca solo flüt, solo çello, keman ve piyano gibi farklı uyarlamaları da vardır hatta Brahms da bu eseri sol el için uyarlamıştır. 2 numaralı keman partitası Allemanda, Corrente, Sarabanda, Giga ve Ciaccona (daha çok Fransızca olarak bilinen adıyla Chaconne) olmak üzere 5 bölümden oluşur. Dünya çapındaki keman yarışmalarında bir repertuar parçası olarak zorunlu tutlan bir parçadır Chaconne.

FRANZ LISZT (1811-1886)

Macar kompozitörü ve piyanisti Franz Liszt, klasik müzik evreninin en karizmatik müzisyenlerinden biridir. Kiliseden, tiyatrodan, felsefeden etkilenmiş, hayatı boyunca değişik alanlara bakmış olmakla birlikte tüm serüvenleri içinde 'Piyano' hep merkezde kalmıştır. Bugünün piyano resitali kavramı Liszt tarafından geliştirilip olgunlaştırılarak bugünkü formunu kazanmıştır. Orkestral bir form olan 'senfonik şiir'de yine Liszt'in buluşudur. Liszt'in babası Haydn'ın orkestrasında çelist olarak çalışan saygın bir müzisyendi. İlk piyano derslerini Liszt'e babası verdi. 6 yaşında piyanoya başlayan Liszt, 8 yaşına geldiğinde ilk bestelerini yapmaya başlamıştı. 1821'de eğitim için Viyana'ya götürülen Liszt, Salieri'den ders almaya başladı. 1823'de Beethoven tarafından alnından öpülerek kendi deyişiyle müziğe vaftiz edildi. Aynı yıl ailesinin Paris'e taşınması nedeniyle Paris'e gitti. İlk evliliğini, ilişkileri başladığında evli olan Kontes Marie D'Agoult ile yaptı. Hayatı boyunca içlerinden biri de Wagner'in eşi olmak üzere birkaç evlilik yaptı. Kadınlar arasındaki popülerliği sık sık farklı bir kente taşınmasına yol açtı. Gençliğinde kilisenin etkisinde kapalı içe dönük bir yaşam süren Liszt, Paganini'yi dinledikten sonra değişip piyano ve konserlere açıldı. Döneminin en büyük piyanisti olan Liszt, piyanonun o güne kadar yazılmış en zor eserlerini yazmıştır. (Anne Pelegrinage) Kompozitörlüğünde Chopin ve Berlioz'den etkilenen Liszt'in armonik dilinden Ravel ve Wagner ciddi biçimde etkilenmiştir. 1847'den sonraki döneminde Weimar'ı bir müzik merkezi haline getirmek için çalışmıştır. Liszt, klasik müzikte Romantik dönemin en merkezi figürlerinden biridir. Büyüleyici piyanizmi ile yaşadığı dönem boyunca Avrupa'yı ateşe verdi. Piyanizmine oranla daha yavaş yaygınlaşan kompozitörlüğünün yanısıra değerli bulduğu diğer müzisyenlerin çalışmalarının yerleşmesi ve yaygınlaşması için büyük emek vermiş, müzik eğitimine doğrudan katkıda bulunarak bir çok öğrenci yetiştirmiştir. Ölümünden elli yıl sonra Budapeşte Merkez Konservatuvarı'nın adı Franz Liszt Akademisi olarak değiştirilmiştir.

Après une lecture de Dante
Dante Sonatı olarak da bilinen ve tek bölümden oluşan eser,  İstanbul Resitalleri 2010-2011 sezonunu ithaf ettiğimiz Macar asıllı büyük besteci Franz Lizst tarafından 1849 yılında yazılmıştır. Liszt'in, Dante'nin meşhur epik şiiri İlahi Komedya'dan ilham alarak bestelediği eser, standart repertuarın bilinen en zor parçalarından biri olarak kabul edilir.  Parça, cehennemde feryat eden ruhları simgeleyen Re minör tondaki ilk tema ve cennetin mutluluğunu anlatan Fa diyez Major tondaki ikinci tema ile tek bölüm içinde iki ana temaya ayrılmıştır.

İstanbul Resitalleri, Ocak 2011

ANA SAYFA

İ S T A N B U L   Istanbul Recitals    RESİTALLERİ