Program Notları
Resital No:31, Sezon:4, 2010-2011/3
LARA ÖMEROĞLU (LARA MELDA)
16 Aralık 2010, MKM Mustafa Kemal Merkezi, İstanbul

JOHANN SEBASTIAN BACH (1685-1750)

Müzisyen bir ailede doğan ve tüm dünyada müzik tarihinin temel taşı olarak kabul görmüş olan büyük Alman besteci Johann Sebastian Bach, yaşadığı Barok Dönem'in müzikteki doruğunu oluşturmuştur. Barok müziğinin yapısında en belirgin özellik, müzikte "kontrast"lar kullanılması olmuş ve bununla birlikte konçertolar devri başlamıştır. Müziksel ifadeyi güçlendirmek için kullanılan ses düzeyinin alçalıp yükselmesi Barok dönemde keşfedilen ve gelişen İşaretlerle başlar. Orta Çağ ve Rönesans'ta ses şiddeti, hep aynı seviyede kullanılmaktaydı. Barok dönemde piyano (düşük ses) ve forte (gür ses) terimleri ile eserlerde ses şiddetinin önemi ve katkısı görülmeye başlar. Barok dönemin bir diğer yeniliği, bu döneme kadar olan müzikal yapıda bulunmayan ve eserin başka bir bölüme geçeceğini veya bittişini belirten bir olgunun kullanılmasıdır. Eserlerde kapanışlar ve geçişler daha güçlü yer alır. 1600'lü yıllarda başlayan Barok Dönem Bach'ın ölümüyle sona ermiştir. Kendi döneminde yaşamış ve kendinden sonra yaşayacak bütün büyük besteciler Bach'tan etkilenmiş ve onlara ilham kaynağı olmuştur. Yazdığı bin küsür eserinde kusursuz armoni ve kontrpuanda (polifonik yazı biçimlerinde) kusursuzluğu yakalamış, füg, kantat, passion, konçerto, süit gibi müzik türlerinin ustalıklı örneklerini vermiştir. Bunların arasında 300 küsür kantat, İsa'nın son dört gününü anlatan dramatik "Aziz Matta'ya göre Çile", 6 Brandenburg Konçertosu, Viyolonsel için 6 Süit, Keman için 3 Sonat ve 3 Partita, klavyeli çalgılar için İngiliz, Fransız Süitleri, Partita'lar, "İyi Düzenlenmiş Klavye" başlıklı dev yapıtı, yazdığı son eseri "Füg Sanatı" örnek olarak gösterilebilir. J.S.Bach'ın eserleri BWV numaralarıyla indekslenmektedir; kısaltma Bach Werke Verzeichnis ( Bach Eserleri Kataloğu) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Katalog, Wolfgang Schmieder tarafından derlenerek 1950 yılında basılmış; kronolojikten ziyade tematik olarak düzenlenmiştir. Örneğin BWV 525'ten BWV 748'e kadar olan eserleri org için yazılmıştır.

Fantasia Do minor, BWV. 906
Aslında Fantezi ve Füg olan eserin füg bölümü tamamlanamadığı için kısaca Fantazi Do Minör olarak anılır. Eser, 1738 yılında yazılmıştır.

ROBERT SCHUMANN (1810-1856)

Kitap satıcısı Friedrich August Schumann ile Johanna Christiane Schnabel’in beş çocuğundan en genci olan Robert Schumann çocukluğundan beri hep şair olmayı istiyordu ancak müziğe olan yeteneği nedeniyle piyano dersleri aldı ve kendini bu yönde ilerletti. Virtüözlük seviyesine ulaştıktan kısa bir süre sonra ellerindeki bir sakatlık sonucu piyano çalamaz oldu. İddialara göre elindeki problem, parmaklarını güçlendirmek için kullandığı bir makineden kaynaklanmıştı; başka bir iddiaya göre frengili bir yaranın iyileşmesi için uygulanan yanlış tedavinin sonucuydu. Sağ elinin orta parmağını kullanamaz olunca besteci-pianist yerine besteci-eleştirmen kimliğine büründü ve kararlılıkla beste yapmayı sürdürdü. Almanya'da romantik hareketin öncülerinden, Alman besteci ve eleştirmen Robert Schumann, 19.yy. Romantik Dönem piyano müziğinin en önemli temsilcilerindendir. Özellikle solo piyano için müzikleri, senfonileri, konçertolarıyla tanınan Schumann, bir müzik gazetesi çıkartarak müzikolojinin de ilk isimlerinden biri olmuştur. Yaşadığı dönemin romantik ruhunu müzikte en şiirsel ve anlamlı biçimde yansıtan büyük besteci, yaşamı boyunca çektiği ruhsal sıkıntılarını da müziğine yansıtmıştır. Delirmekten her zaman korkmuş olan Schumann’ın bu korkusu ve artan halüsinasyonı onu 1854’te bir intihar girişimine kadar götürmüştür. Bunun üzerine bir akıl hastanesine yatırılmış ve 29 Temmuz 1856’da orada yaşama veda etmiştir.

Peygamber Kuşu Op.82 No.7
Schumann'ın 82 Opus numarasıyla kayda alınmış ve 9 parçadan oluşan Waldszenen adlı eserinin en popüleri olan 7. parçasıdır.

Abegg Çeşitlemeleri
1 Opus numarasıyla kayda alınmış ve Fa majör tonda yazılmış eserin ismini Schumann'ın hayat arkadaşı Meta Abegg'den aldığı sanılıyor. 1829 ve 1830 yılları arasında bestelenmiştir. "Tema", "Üç Çeşitleme" ve "Final" bölümlerinden oluşur.

FRANZ LISZT (1811-1886)

Macar kompozitörü ve piyanisti Franz Liszt, klasik müzik evreninin en karizmatik müzisyenlerinden biridir. Kiliseden, tiyatrodan, felsefeden etkilenmiş, hayatı boyunca değişik alanlara bakmış olmakla birlikte tüm serüvenleri içinde 'Piyano' hep merkezde kalmıştır. Bugünün piyano resitali kavramı Liszt tarafından geliştirilip olgunlaştırılarak bugünkü formunu kazanmıştır. Orkestral bir form olan 'senfonik şiir'de yine Liszt'in buluşudur. Liszt'in babası Haydn'ın orkestrasında çelist olarak çalışan saygın bir müzisyendi. İlk piyano derslerini Liszt'e babası verdi. 6 yaşında piyanoya başlayan Liszt, 8 yaşına geldiğinde ilk bestelerini yapmaya başlamıştı. 1821'de eğitim için Viyana'ya götürülen Liszt, Salieri'den ders almaya başladı. 1823'de Beethoven tarafından alnından öpülerek kendi deyişiyle müziğe vaftiz edildi. Aynı yıl ailesinin Paris'e taşınması nedeniyle Paris'e gitti. İlk evliliğini, ilişkileri başladığında evli olan Kontes Marie D'Agoult ile yaptı. Hayatı boyunca içlerinden biri de Wagner'in eşi olmak üzere birkaç evlilik yaptı. Kadınlar arasındaki popülerliği sık sık farklı bir kente taşınmasına yol açtı. Gençliğinde kilisenin etkisinde kapalı içe dönük bir yaşam süren Liszt, Paganini'yi dinledikten sonra değişip piyano ve konserlere açıldı. Döneminin en büyük piyanisti olan Liszt, piyanonun o güne kadar yazılmış en zor eserlerini yazmıştır. (Anne Pelegrinage) Kompozitörlüğünde Chopin ve Berlioz'den etkilenen Liszt'in armonik dilinden Ravel ve Wagner ciddi biçimde etkilenmiştir. 1847'den sonraki döneminde Weimar'ı bir müzik merkezi haline getirmek için çalışmıştır. Liszt, klasik müzikte Romantik dönemin en merkezi figürlerinden biridir. Büyüleyici piyanizmi ile yaşadığı dönem boyunca Avrupa'yı ateşe verdi. Piyanizmine oranla daha yavaş yaygınlaşan kompozitörlüğünün yanısıra değerli bulduğu diğer müzisyenlerin çalışmalarının yerleşmesi ve yaygınlaşması için büyük emek vermiş, müzik eğitimine doğrudan katkıda bulunarak bir çok öğrenci yetiştirmiştir. Ölümünden elli yıl sonra Budapeşte Merkez Konservatuvarı'nın adı Franz Liszt Akademisi olarak değiştirildi.

3 Numaralı Konser Etüdü
1845 - 1849 yılları arasında bestelenmiş ve 1849 yılında yayınlanmıştır. Eduard Liszt'e ithaf edilen eser, 3 konser etütünden oluşuyor. La Bemol Majör tonda yazılmış "II lamento", Fa Minör tonda yazılmış "La leggierezza" ve Re Bemol Majör tonda yazılmış "Un Sospiro". Etütlere Liszt'in bir sıralama yaptığı düşünülmüyor ancak "Un Sospiro" 3 numaralı konser etüdü olarak anılıyor.

ALBERTO GINASTERA (1916-1983)

Piyanoya 7 yaşında başlayan Arjantinli besteci, 12 yaşında girdiği Williams Konservatuarından Altın Madalya ile mezun olduktan bir yıl sonra 1936'da ilk eserini Panambi'yi bestelemiştir. Beş yıl sonra sipariş üzerine yazdığı Estancie balesi ile Arjantin'de büyük bir üne kavuşmuştur. Guggenhiem bursu ile çalışmalarına ABD'de devam eden bestecinin ülkesi Arjanti'nin lideri Peron ile araları barışmamış hatta bazı besteleri ülkesinde yasaklanmıştır. Kendisi gibi Arjantinli olan çelist Aurora Natola ile evlenerek Cenevre'ye yerleşen besteci, dört opera, iki bale, birçok film müziği, konçertolar (arp, piyano, keman ve çello için), kantatlar ve Arjantin folkloruyla işlenen oda müziği gibi farklı zengin eserler vermiştir.

Arjantin Dansları Op.2
İlk kez 1937 yılında seslendirilen eser, Arjantin halk müziğinin ritmik unsurlarını ustaca işler. Üç dansdan oluşur ve her bir dans ayrı bir kişiye ithaf edilmiştir. 1. Dans olan Danza del viejo boyero (Yaşlı Sığır Çobanının Dansı) Pedro Saenz'e, 2. Dans olan Danza de la moza donosa (Üzgün Kızların Dansı) Emilia Stahlberg'e, 3. Dans olan Danza del gaucho matrero (Akıllı gaucho'nun Dansı) Antonio de Raco'ya ithaf edilmiştir. Raco, aynı zamanda eserin 27 Ekim 1937'de prömiyerini yapan piyanisttir. 1. Dans hızlı başlayıp ağır bir tempoda devam eder. 2. Dans romantik ve duygusal bir havadadır. 3. dans ise oldukça yüksek tempoda ve ritmik bir girişin ardından duralar gibi olduktan sonra tekrar hızlı temposuna geri döner.


İstanbul Resitalleri, Kasım 2010

ANA SAYFA

İ S T A N B U L   Istanbul Recitals    RESİTALLERİ