Program Notları
Resital No:37, Sezon:4, 2010-2011/9
LAURE FAVRE-KAHN
12 Mayıs 2011, FULYA SANAT, İstanbul

ROBERT SCHUMANN (1810-1856)

Kitap satıcısı Friedrich August Schumann ile Johanna Christiane Schnabel’in beş çocuğundan en genci olan Robert Schumann çocukluğundan beri hep şair olmayı istiyordu ancak müziğe olan yeteneği nedeniyle piyano dersleri aldı ve kendini bu yönde ilerletti. Virtüözlük seviyesine ulaştıktan kısa bir süre sonra ellerindeki bir sakatlık sonucu piyano çalamaz oldu. İddialara göre elindeki problem, parmaklarını güçlendirmek için kullandığı bir makineden kaynaklanmıştı; başka bir iddiaya göre frengili bir yaranın iyileşmesi için uygulanan yanlış tedavinin sonucuydu. Sağ elinin orta parmağını kullanamaz olunca besteci-pianist yerine besteci-eleştirmen kimliğine büründü ve kararlılıkla beste yapmayı sürdürdü. Almanya'da romantik hareketin öncülerinden, Alman besteci ve eleştirmen Robert Schumann, 19.yy. Romantik Dönem piyano müziğinin en önemli temsilcilerindendir. Özellikle solo piyano için müzikleri, senfonileri, konçertolarıyla tanınan Schumann, bir müzik gazetesi çıkartarak müzikolojinin de ilk isimlerinden biri olmuştur. Yaşadığı dönemin romantik ruhunu müzikte en şiirsel ve anlamlı biçimde yansıtan büyük besteci, yaşamı boyunca çektiği ruhsal sıkıntılarını da müziğine yansıtmıştır. Delirmekten her zaman korkmuş olan Schumann’ın bu korkusu ve artan halüsinasyonı onu 1854’te bir intihar girişimine kadar götürmüştür. Bunun üzerine bir akıl hastanesine yatırılmış ve 29 Temmuz 1856’da orada yaşama veda etmiştir.

Papillons Op.2
Papillons Op.2 Solo piyano için yazılmış romantik dönem eseridir. 12 bölümden oluşan eser, 1829-1831 yılları arasında bestelenmiş ilk kez 1831 yılında yayınlanmıştır.

FRANZ LISZT (1811-1886)

Macar kompozitörü ve piyanisti Franz Liszt, klasik müzik evreninin en karizmatik müzisyenlerinden biridir. Kiliseden, tiyatrodan, felsefeden etkilenmiş, hayatı boyunca değişik alanlara bakmış olmakla birlikte tüm serüvenleri içinde 'Piyano' hep merkezde kalmıştır. Bugünün piyano resitali kavramı Liszt tarafından geliştirilip olgunlaştırılarak bugünkü formunu kazanmıştır. Orkestral bir form olan 'senfonik şiir'de yine Liszt'in buluşudur. Liszt'in babası Haydn'ın orkestrasında çelist olarak çalışan saygın bir müzisyendi. İlk piyano derslerini Liszt'e babası verdi. 6 yaşında piyanoya başlayan Liszt, 8 yaşına geldiğinde ilk bestelerini yapmaya başlamıştı. 1821'de eğitim için Viyana'ya götürülen Liszt, Salieri'den ders almaya başladı. 1823'de Beethoven tarafından alnından öpülerek kendi deyişiyle müziğe vaftiz edildi. Aynı yıl ailesinin Paris'e taşınması nedeniyle Paris'e gitti. İlk evliliğini, ilişkileri başladığında evli olan Kontes Marie D'Agoult ile yaptı. Hayatı boyunca içlerinden biri de Wagner'in eşi olmak üzere birkaç evlilik yaptı. Kadınlar arasındaki popülerliği sık sık farklı bir kente taşınmasına yol açtı. Gençliğinde kilisenin etkisinde kapalı içe dönük bir yaşam süren Liszt, Paganini'yi dinledikten sonra değişip piyano ve konserlere açıldı. Döneminin en büyük piyanisti olan Liszt, piyanonun o güne kadar yazılmış en zor eserlerini yazmıştır. (Anne Pelegrinage) Kompozitörlüğünde Chopin ve Berlioz'den etkilenen Liszt'in armonik dilinden Ravel ve Wagner ciddi biçimde etkilenmiştir. 1847'den sonraki döneminde Weimar'ı bir müzik merkezi haline getirmek için çalışmıştır. Liszt, klasik müzikte Romantik dönemin en merkezi figürlerinden biridir. Büyüleyici piyanizmi ile yaşadığı dönem boyunca Avrupa'yı ateşe verdi. Piyanizmine oranla daha yavaş yaygınlaşan kompozitörlüğünün yanısıra değerli bulduğu diğer müzisyenlerin çalışmalarının yerleşmesi ve yaygınlaşması için büyük emek vermiş, müzik eğitimine doğrudan katkıda bulunarak bir çok öğrenci yetiştirmiştir. Ölümünden elli yıl sonra Budapeşte Merkez Konservatuvarı'nın adı Franz Liszt Akademisi olarak değiştirilmiştir.

3. Consolation
Re Bemol Majör tonda yazılmış eser erken romantik dönem eseridir.

FREDERIC CHOPIN (1810-1849)


Romantik müziğin büyük ustası Chopin, Fransız göçmeni bir baba ve Polonyalı bir annenin dört çocuğundan ikincisi ve ailenin tek oğlu olarak 1810 yılında Varşova yakınlarında dünyaya geldi. Müziğe çok küçük yaşlarda derin bir sevgiyle bağlanan besteci dokuz yaşında verdiği başarılı konserin ardından öğrenim için Varşovaʼya gönderildi ve üstün yeteneği onun “Harika Çocuk” olarak tanınmasını sağladı. Henüz 16 yaşındayken Varşova Konservatuarıʼna yazıldı. Dönemin önemli eğitmenlerinden Joseph Elsnerʼden dersler almaya başladı. Bu sırada aşık olduğu Constantia Gladkowska için yaptığı ilk besteleri Chopinʼin sanatçı dehasının Elsner tarafından keşfedilmesini ve Elsnerʼin tavsiye mektubu ile kısa bir süre sonra birinci piyano konçertosunu çalacağı Viyanaʼya gitmesini sağladı. Ancak, klasik akımın merkezi olan Viyanaʼda 19 yaşındaki Chopinʼin kullandığı serbest formlar pek ilgi çekmedi. Bunun üzerine 1829 – 1830 yılları arasında farklı şehirleri kapsayan bir konser turnesine çıktı. 1831 yılında sadece Lizst, Berliöz gibi müzisyenleri değil aynı zamanda Hugo, Balzac gibi yazarları, Delacroix gibi ressamları buluşturan, Romantik Dönemʼin sanat başkenti ve hayatının sonuna kadar yaşayacağı şehir, Parisʼe yerleşmeye karar verdi.

Aristokrat bir çevre, şık salonlarda verdiği özel resitaller, aristokrat ailelerin genç kızlarına verdiği piyano dersleri Parisʼteki yaşamını şekillendirdi. Besteciliği gelişti, yükseldi ve adı tüm Avrupaʼya yayıldı. Son derece büyük bir melodi zenginliği, ritmik zerafet ve müzik duyarlılığına sahip olan Chopinʼin ömrü boyunca kırılgan ve zayıf olan bedeni ne yazık ki çok genç yaşta Parisʼte vatan özlemiyle tüberküloza yenik düştü. Cenazesi 1849ʼda Parisʼte yaklaşık 3000 kişinin katıldığı büyük bir törenle kendi arzusuna uygun olarak Mozartʼın Requiemʼi eşliğinde kaldırılarak ebedi yolculuğuna uğurlandı. Gerek müzikal üslup, gerek piyanonun kullanımı bakımından, yaşadığı dönemde ve kendinden sonra gelecek birçok besteciye ilham kaynağı olan Chopinʼin vazgeçilmez eserleri müzik dünyasına büyük bir armağan olmuştur.

Valsler...
Chopin'in valsleri, balo salonlarında çalınmak veya danslara eşlik edilmek için değil sadece konserlerde çalınmak için yazılmıştır. Çoğunlukla 3/4'lük ritimleri abartılı bir şekilde esneten Viyana stili valslerden büyük farklılık gösterirler. Her ne kadar ilk bestelediği valsler dans edilebilir ve çoğunlukla çok süslü olmasına rağmen, Chopin valslerinin en büyük karakteristik özelliği, bestecinin özünde olan melankoliyi yansıtmalarıdır.

- Vals Op.64
1847 yılında solo piyano için bestelenmiş eser 3 bölümden oluşur. Re bemol tonda başlayan ilk bölümü, Do diyez minör tonda ikinci bölüm takip eder; son bölüm ise La bemol tondadır. Op. 64 bestecinin yaşamı süresince yayınlanan en son valslerini içerir; bu setteki ilk vals ise ünlü “Minute Waltz”tir. Do diyez minör tondaki ikinci parça popüler klasik bale “Les Sylphides”te kullanılmıştır.

- Vals Op.34
Opus 34 katalog numarası ile kayda alınmış ve üç bölümden oluşan valsin 3. ve son bölümü olan "Valse Brilliante" La bemol tonda bir açılışın ve La minör tonda bir orta bölümün ardından Fa tonda kapanışı yapar. Op. 34’teki üçüncü vals, çoğunlukla “Cat Waltz” (Kedi Valsi) olarak da adlandırılmıştır. Bunun sebebi de bu valsin ilk birkaç notasının, Chopin’in piyanosunun üzerinde yürüyen kedisi tarafından çalındığı efsanesidir

Fantaisie-Impromptu
Opus 66 katalog numarası ile kayda alınmış ve Chopin'in en iyi bilinen parçalarından biri olan Fantaisie-Impromptu tek bölümden oluşur. Eser, 1834 yılında Do diyez minör tonda solo piyano için yazılmış ve Julian Fontana'ya ithaf edilmiştir. İlk kez 1855 yılında yayınlanmıştır.

4 Prelüd...
Piyano için yazılmış küçük parçalardan oluşan ve 24 prelüdlük bir set olan eser Opus 28 katalog numarası ile kayda alınmıştır.

- 5 Numaralı Prelüd
Molto allegro Re Majör tonda yazılmıştır. 1836 ve 1839 yılları arasında yazılmış ve 1839'da yayınlanarak Camille Pleyel'e ithaf edilmiştir.

- 18 Numaralı Prelüd
Molto allegro Prelüd,1836 ve 1839 yılları arasında Fa minör tonda yazılmış ve yine 1839'da yayınlanarak Camille Pleyel'e ithaf edilmiştir.

- 4 Numaralı Prelüd
Largo Chopin'in en ünlü prelüdlerinden biridir. Mi minör tonda yazılmıştır. Besteci ölümündün sonra Mozart'ın Requim4inden sonra cenazesinde 4 numaralı prelüdününü seslendirilmesini istemiştir. Shine, The Pianist ve Notebook gibi filmlerin soundtracklerinde de kulanılmıştır. 1838 Kasım ve Aralık aylarında Mayorka'da bestelenmiş; 1839 yılında yayınlanarak Camille Pleyel'e ithaf edilmiştir.

- 24 Numaralı Prelüd
Allegro appassionato Prelüd, 1836 ve 1839 yılları arasında Re minör tonda yazılmış ve yine 1839'da yayınlanarak Camille Pleyel'e ithaf edilmiştir.

Piyano Sonatı No.2
Opus 35 katalog numarası ile kayda alınmış eser, Si bemol minör tonda yazılmıştır. Cenaze Marşı adıyla da bilinen eser 4 bölümden oluşur. 1837-1839 yılları arasında bestelenmiş Romantik dönem eseridir. Ağır ve olgun bir girişle başlayan sonatın ilk bölümünü hızlı tempodaki bir ana tema takip eder. Bu hızlı tempoya zaman zaman duyulan ağıtsal bölümlerin ağırbaşlılığı karşı çıkar. Soğuk ve sert bir havada başlayan ikinci bölüm daha duygulu yumuşak bir ritme dönüşür. Büyük bestecinin bu birbirinden bağımsız bölümleri bir araya getirişini ünlü Chopin yorumcusu Alfred Cortot “Bir matem dansı” olarak tanımlamıştır. Sonatın 3. bölümündeki “Cenaze Marşı” birçok farklı enstrümandan orkestraya kadar düzenlemesi yapılmış, müzik literatürünün en tanınmış sayfalarından biridir. Liszt, sonatın bu matem havasını “sadece bir kahramanın ardından değil tüm bir kuşak için duyulan matem hissi” olarak yorumlamıştır. Eserin çok kısa olan son bölümü ise çok hızlı bir tempoda Anton Rubinstein’nın “Kilise bahçesindeki mezarların üzerinde esen sert bir gece rüzgarı” ifadesiyle tanımladığı adeta güçlü fırtına temposunda sonlanır.

İstanbul Resitaleri, Nisan 2011

ANA SAYFA

İ S T A N B U L   Istanbul Recitals    RESİTALLERİ