Program Notları
Resital No:38, Sezon:4, 2010-2011/10
TEO GHEORGHIU
9 Haziran 2011, FULYA SANAT, İstanbul

FRANZ SCHUBERT (1897 - 1828)

19. yüzyıl Romantik dönem müziğinin ilk önemli bestecisi Franz Schubert olarak gösterilmektedir. Oldukça kısa süren ömründe (31 yıl) çok sayıda eser tamamlamış olan Schubert, müziğindeki lirik, şiirsel romantizm ile müzik tarihinde vazgeçilmez bir konuma sahip olmuştur. Özellikle bulduğu melodilerin akıllarda kalan güzelliği, onun müziğini ölümsüzlüğe kavuşturmuştur. 600’den fazla lied (şarkı), 9 senfoni, piyano için sonatlar ve yaylı çalgı dörtlülerinin her biri ayrı bir önem ve güzelliğe sahiptir.

Dört Empromptü D899 op. 90
Özellikle 19. yüzyıl Romantik dönem müziğinde bestecilerin sık kullandığı bir müzik biçimi olan empromptü ‘nün ilk önemli ve başarılı örneklerini ise Franz Schubert vermiştir. Toplam sekiz adet empromptü bestelemiş olan Schubert’in ilk dört empromptü’sü bir set, diğer dördü ikinci bir seti oluşturur. İlk setin bir numaralı empromptü’sü Do minör tondadır. Orta yürüklükte bir tempoda akan müzik melankolik bir havadadır. Başta duyulan hüzünlü bir tema, sonra yerini daha umut dolu ikinci bir lirik temaya bırakır. Bu iki tema arasında diyalog şeklinde gelişen ve sakin bir ruh halinde sona eren parça, Schubert’in müziğindeki şiirsel güzelliğe bir örnektir. İki numaralı Mi bemol majör empromptü ise hızlı tempolu ve yorumlaması teknik açıdan zordur. Sağ elde duyulan akıcı iniş çıkışlar, durmak bilmeyen bir hareket kazandırırken zarafetten yoksun kalmaz. Buna karşılık, parçanın ortasında Si minör hızlı bir dans etkisi veren bir ara müziği vardır. Baştaki kesite tekrar dönüldükten sonra eser, asabi bir bitirişle aniden sona erer. Üç numaralı empromptü’de sakin ortama tekrar kavuşuruz. Bu parçanın tonu Sol bemol majördür ve huzurlu hava etrafa hâkim olur. Bu parça, daha sonraları empromptü türünün örneklerini verecek bir başka büyük besteci Chopin’e yön verecektir. Setin son Impromptu’sü ise La bemol majördür. Sağ elde duyulan arpejler, parçanın ana unsurudur. Genel ruh hali olumlu ve umut dolu olan bu ilk kesitin ardından, bu ruh halinde karşıtlık oluşturacak karamsar havada bir ikinci kesit başlar. Müziğin hareketi daha yavaşlar, piyanodan daha koyu renkler çıkmaya başlar. Ne var ki, bu kesit yerini parçanın başındaki arpejlere bırakır ve eser olumlu bir havada sona erer.

FRANZ LISZT (1811-1886)

Macar kompozitörü ve piyanisti Franz Liszt, klasik müzik evreninin en karizmatik müzisyenlerinden biridir. Kiliseden, tiyatrodan, felsefeden etkilenmiş, hayatı boyunca değişik alanlara bakmış olmakla birlikte tüm serüvenleri içinde ‘Piyano’ hep merkezde kalmıştır. Bugünün piyano resitali kavramı Liszt tarafından geliştirilip olgunlaştırılarak bugünkü formunu kazanmıştır. Orkestral bir form olan ‘senfonik şiir’de yine Liszt’in buluşudur. Liszt’in babası Haydn’ın orkestrasında çelist olarak çalışan saygın bir müzisyendi. İlk piyano derslerini Liszt’e babası verdi. 6 yaşında piyanoya başlayan Liszt, 8 yaşına geldiğinde ilk bestelerini yapmaya başlamıştı. 1821’de eğitim için Viyana’ya götürülen Liszt, Salieri’den ders almaya başladı. 1823’de Beethoven tarafından alnından öpülerek kendi deyişiyle müziğe vaftiz edildi. Aynı yıl ailesinin Paris’e taşınması nedeniyle Paris’e gitti. İlk evliliğini, ilişkileri başladığında evli olan Kontes Marie D’Agoult ile yaptı. Hayatı boyunca içlerinden biri de Wagner’in eşi olmak üzere birkaç evlilik yaptı. Kadınlar arasındaki popülerliği sık sık farklı bir kente taşınmasına yol açtı. Gençliğinde kilisenin etkisinde kapalı içe dönük bir yaşam süren Liszt, Paganini’yi dinledikten sonra değişip piyano ve konserlere açıldı. Döneminin en büyük piyanisti olan Liszt, piyanonun o güne kadar yazılmış en zor eserlerini yazmıştır. (Anne Pelegrinage) Kompozitörlüğünde Chopin ve Berlioz’den etkilenen Liszt’in armonik dilinden Ravel ve Wagner ciddi biçimde etkilenmiştir. 1847’den sonraki döneminde Weimar’ı bir müzik merkezi haline getirmek için çalışmıştır. Liszt, klasik müzikte romantik dönemin en merkezi figürlerinden biridir. Büyüleyici piyanizmi ile yaşadığı dönem boyunca Avrupa’yı ateşe verdi. Piyanizmine oranla daha yavaş yaygınlaşan kompozitörlüğünün yanısıra değerli bulduğu diğer müzisyenlerin çalışmalarının yerleşmesi ve yaygınlaşması için büyük emek vermiş, müzik eğitimine doğrudan katkıda bulunarak bir çok öğrenci yetiştirmiştir.

Hac Yılları
Années de Pèlerinage yani “Hac Yılları” S160 katalog numarası ile kayda alınmıştır. Liszt’in solo piyano için bestelediği üç süitten oluşan bir settir ve virtüözlük gerektiren gösterişli patlamalardan, derin duygusal ifadelere uzanan Liszt’in zengin müzikal tarzının bir başyapıtı niteliğindedir. Eserin tamamında Liszt’in müzikal olgunluğunun, seyahati ve deneyimleri ile paralel bir şekilde geliştiği görülür. Liszt, “Hac Yılları” başlığı ile Alman yazar Goethe’nin Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları romanına atıfta bulunur. Goethe’nin romanında da romanın kahramanı “kendisini gerçekleştirme yolculuğu”na çıkar. Liszt, bu çalışmasını zamanının Romantik Edebiyatı ile aynı çizgiye yerleştirir ve birçok parçanın önsözünde Schiller, Byron ve Senancour gibi yazarların edebi pasajlarına yer verir. Seyahati boyunca birçok yeni ülkeyi görmenin, buralardaki farklı ortamlarda tarih ve şiirle kutsanmanın, doğanın olağanüstülüğünü hissetmenin, tüm bunların bizimle belirsiz fakat doğrudan bir ilişki içinde olduğunu görmenin, ruhunda derin izler bıraktığını ve bu tanımsız fakat uyumlu, esrarengiz fakat inkar edilemez ilişkiyi hayat dolu bir etkilenim ve biraz da duygusal bir derinlikle müziğinde tasvir etmeye çalıştığını anlatır.

İlk Süit, “İlk Yıl, İsviçre” veya “1. Kitap İsviçre”
1848 ve 1854 yılları arasında yazılmış ve 1855’te ilk kez yayınlanmıştır. 9 bölümden oluşur.

1. Chapelle de Guillaume Tell (Guillaume Tell Kilisesi)
Liszt’in “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” notu, çıktığı bu hem felsefi hem de müzikal yolculuğun başlangıcında derin bir anlam taşıyor.

2. Au lac de Wallenstadt ( Wallenstadt Gölünde )
Liszt notunda, bulunduğu vahşi doğaya zıt sakinliğiyle onu ürküten gölü, yazar Byron’dan alıntı yaparak tasvir ediyor.

3. Pastorale (Pastoral)
Liszt’in seyahatinin en etkileyici yanlarından biri hiç şüphesiz gördüğü bu yeni ülkelerinde onu kendisine hayran bırakan tabiatın olağanüstü güzellikleriydi.

4. Au bord d’une source (Bahara Kıyasla)
Liszt’in notu yazar Schiller’den: “Yeni tabiatın oyunu, fısıldayan soğukta başlar.” Bu sözler, Liszt’in yolculuğuna sadece yeni ülkeler ve yaşamlar değil aynı zamanda değişen iklimlerin de tanıklık ettiğini anlatıyor.

5. Orage (Fırtına)
Liszt notunda yine yazar Byron’un, “Ey fırtınalar! Amacınız nedir?” diye başlayan ve fırtınanın insan göğsünü delen soğuğunu anlatan sözlerine yer veriyor.

6. Vallée d’Obermann (Obermann Vadisi)
Liszt’in notu yazar Byron’un felsefi bir dille insan ruhu ve doğasını sorguladığı sözlerini ve Fransız yazar Senancour’ın Obermann romanından şu can alıcı soruları içerir “Ne istiyorum? Ben kimim? Doğadan ne bekliyorum?”

7. Eglogue (Eglog: Diyalog şeklindeki pastoral şiir)
Şakacı bir küçümsemeyle uzaklaşan gülen bulutlar, yaprakların üzerindeki çiğ taneleri ve yeni doğan bir günün neşesini anlatan tasvirler, yine Byron’a ait Liszt’in notunda.

8. Le mal du pays (Vatan Özlemi)
Liszt için biraz daha kişisel olan bu parça vatanına, evine ve Marie d’Agoult’a duyduğu hasreti tasvir ediyor.

9. Les cloches de Genève: Nocturne (Cenevre Çanları)
Noktürn. - Byron, “Kendi kendimde yaşamıyorum, fakat şu etrafımdakilerin bir parçası oluyorum.” diyor bu kez Liszt’in notunda.

İstanbul Resitaleri, Mayıs 2011

ANA SAYFA

İ S T A N B U L   Istanbul Recitals    RESİTALLERİ