GIUSEPPE DOMENICO SCARLATTI
( 1685 - 1757)
Ünlü İtalyan besteci Domenico Scarlatti, Bach ve Handel'in
doğduğu yıl olan 1685'te, kendisi gibi ünlü bir besteci
olan Alessandro Scarlatti'nin 10 çocuğundan 6.sı olarak
Napolide dünyaya gelmiş; başta babası olmak üzere Francesco
Gasparini ve Bernardo Pasquini gibi pekçok önemli müzik
adamından dersler alarak yetişmiş ve hayatının büyük
bir bölümünü İspanya ve Portekiz'de kraliyet ailelerinin
hizmetinde geçirmiştir. Roma'da Kraliçe Casimira'nın
özel tiyatrosu için pek çok opera bestelemiş, Londra'da
King's Theatre'de kendi operası Narciso'yu yönetmiş,
Lizbonda Portekiz prensesi Maria Magdelena Barbara'ya
müzik öğretmiştir. Kronolojik olarak Barok dönemde yaşamış
olması nedeniyle Barok dönem bestecisidir ancak müziği
daha çok klasik dönemi etkilemiştir. Yazdığı sonatları
ile adından söz ettiren besteci, çoğu ikili formda tek
bölümlük beş yüzün üzerinde sonat bestelemiştir. Sonatlarının
bazıları hem akortsuz tonların veya grupların kullanımı
hem de uzak tuşların alışılmadık kullanımında, harmonik
canlılık göstermektedir. Besteci ritim ve müzikal sözdizim
konularında da bir öncüdür. Chopin, Brahms ve Bartok
gibi Romantik dönem bestecileri ve modern piyano tekniği
onun sonatlarında etkilenmiştir. Yaşadığı dönemde çok
az eseri basılmış olsa da ölümünden sonra pekçok eseri
yayınlanmıştır. Sanatçı 23 Temmuz 1757'de Madrid'de yaşama
veda etmiştir. 1985'te bestecinin doğumunun 300. yıl
dönümünde, klavsen virtüözü Scott Ross bestecinin üçü
org ve birkaç enstrümantal süiti haricinde tamamı klavsen
için yazılmış toplam 555 sonatını yorumlamıştır.
Sonat K.20
Mi
Majör tonda solo piyano için yazılmış eser, K.20
ve L.375 katalog numaraları ile kayda alınmıştır.
Eserin 1738 yılında bestelendiği tahmin ediliyor.
Barok dönem eseridir.
Sonat K466
Fa minör tonda solo
piyano için yazılmış eser, K.466 ve L.118 katalog
numaraları ile kayda alınmıştır. Eserin, sanatçının
ölümünden çok kısa bir süre önce 1755 yılında bestelendiği
tahmin ediliyor.
Sonat K.13
Sol Majör tonda solo
piyano için yazılmış eser, K.13 ve L.486 Katalog
numaraları ile kayda alınmıştır. Eserin, 1738 yılında
bestelendiği tahmin ediliyor.
SEBASTIAN CURRIER (1959--)
Müzisyen bir ailede doğan Amerikalı çağdaş besteci
Sebastian Currier, Juilliard School ve Manhattan
School of Music'te dereceler almış, 1999 ve 2007
yılları arasında Columbia Üniversitesi'nde profesör
ünvanıyla akademik çalışmalarına devam etmiştir.
2005'te Berlin Filarmoni Üyeleri, bir gecenin tamamını
besteciye ithaf etmiş onun eserlerini seslendirmiş
hatta iki arp için yazdığı Crossfade bestesinin "Remix" adıyla
oda müziği için yeniden uyarlamasının prömiyeri de
bu gecede gerçekleşmiştir. Emma Tahmizian da 2007'de
bestecinin piyano konçertosunun prömiyerini gerçekleştirmiştir.
Currier, besteci Stephen Albert'ın zamansız ölümü
üzerine yarım kalan 2 Numaralı Senfonisi'nin orkestrasyonunu
tamamlamış; eser Naxos etiketiyle yayınlanmış ve
Pulitzer Ödülü kazanmıştır. 1894 yılından beri verilmekte
olan Rome Prize (1994) ve Grawemeyer Award (2007)
da bestecinin ödülleri arasındadır. Currier'in, 30
dakikalık senfoninin 10 dakikaya sıkıştırılmış şekli
olarak tanımlanan "MikroSenfoni" adlı bir
çalışması da vardır. Ünlü keman virtüözü Anne-Sophie
Mutter'e ithaf ettiği Aftersong bestesi daha sonra
Mutter tarafından seslendirilerek kaydedilmiştir.
Bestecinin "Time Machines" eseri de 2010-2011
sezonunda Anne Sophie Mutter'in New York Filarmoni
eşliğindeki programında yer almaktadır.
Scarlatti Cadenza & Brain
Storm
Scarlatti Cadenza ve Brain Storm 1994 ve 1996 yıllarında
yazılmış iki ayrı eser olup 2005 yılında besteci tarafından
tek bir eser olarak yayınlanmıştır. Eser, daha sonra
Amerikan Kompozitörleri Birliği tarafından en çok icra
edilen eser ödülünü almıştır. Sa Chen'in eseri canlı
seslendirdiği Cliburn piyano Yarışması'nda yapılan
kayıt ise Harmonia Mundi tarafından yayınlanmıştır.
MAURICE RAVEL (1875-1937)
İzlenimcilik (Empresyonizm), 20. yüzyılın başında Fransa'da
ortaya çıkan önemli bir sanat akımıdır. Bu akımın
müzikteki en önemli temsilcilerinden biri ise İspanyol
kökenli bir Fransız besteci olan Maurice Ravel'dir.
Müziğinin en önemli özellikleri arasında ustalıklı
orkestra kullanımı, tını ve müzikal renklerdeki yoğunluk
ve zenginlik ön plana çıkmaktadır. Genel olarak Fransız
müziğinin en önemli bestecilerinden biri olan Ravel,
özellikle solo piyano ve orkestra için yazdığı eserler
ile müzik tarihinde vazgeçilmez bir konum kazanmıştır.
Gaspard
de la Nuit
İnanılmaz zorluğuyla bilinen çok
ünlü bir eserdir. M.55 katalog numarasıyla kayda alınmış
eser, 1908 yılıda solo piyano için yazılmıştır. Bir
yıl sonra 1909'da yayınlanmış ve aynı yıl Ocak ayında
ilk kez Paris'te Ricardo Vines tarafından seslendirilmiştir.
Erken 20. yy. dönem müziğidir. 3 bölümden oluşur. Her
biri Aloysius Bertrand'ın bir şiiri üzerine yazılmıştır.
1. bölüm "Ondine", Do diyez minör tondadır,
özellikle üç notalı akordların hızlı tekrarında sağ
el için teknik açıdan büyük zorluklar içeren bir bölümdür.
Harold Bauer'e ithaf edilmiştir. 2. bölüm "Le
Gibet" Mi bemol minör tondadır, Jean Marnold'a
ithaf edilmiştir. 3. ve son bölüm "Scarbo" Sol
diyez minör tondadır, Rudolph Ganz'a ithaf edilmiştir.
FRANZ LISZT (1811-1886)
Macar kompozitörü ve piyanisti Franz Liszt, klasik müzik evreninin en karizmatik
müzisyenlerinden biridir. Kiliseden, tiyatrodan, felsefeden etkilenmiş, hayatı
boyunca değişik alanlara bakmış olmakla birlikte tüm serüvenleri içinde 'Piyano'
hep merkezde kalmıştır. Bugünün piyano resitali kavramı Liszt tarafından geliştirilip
olgunlaştırılarak bugünkü formunu kazanmıştır. Orkestral bir form olan 'senfonik
şiir'de yine Liszt'in buluşudur. Liszt'in babası Haydn'ın orkestrasında çelist
olarak çalışan saygın bir müzisyendi. İlk piyano derslerini Liszt'e babası verdi.
6 yaşında piyanoya başlayan Liszt, 8 yaşına geldiğinde ilk bestelerini yapmaya
başlamıştı. 1821'de eğitim için Viyana'ya götürülen Liszt, Salieri'den ders almaya
başladı. 1823'de Beethoven tarafından alnından öpülerek kendi deyişiyle müziğe
vaftiz edildi. Aynı yıl ailesinin Paris'e taşınması nedeniyle Paris'e gitti.
İlk evliliğini, ilişkileri başladığında evli olan Kontes Marie D'Agoult ile yaptı.
Hayatı boyunca içlerinden biri de Wagner'in eşi olmak üzere birkaç evlilik yaptı.
Kadınlar arasındaki popülerliği sık sık farklı bir kente taşınmasına yol açtı.
Gençliğinde kilisenin etkisinde kapalı içe dönük bir yaşam süren Liszt, Paganini'yi
dinledikten sonra değişip piyano ve konserlere açıldı. Döneminin en büyük piyanisti
olan Liszt, piyanonun o güne kadar yazılmış en zor eserlerini yazmıştır. (Anne
Pelegrinage) Kompozitörlüğünde Chopin ve Berlioz'den etkilenen Liszt'in armonik
dilinden Ravel ve Wagner ciddi biçimde etkilenmiştir. 1847'den sonraki döneminde
Weimar'ı bir müzik merkezi haline getirmek için çalışmıştır. Liszt, klasik müzikte
Romantik dönemin en merkezi figürlerinden biridir. Büyüleyici piyanizmi ile yaşadığı
dönem boyunca Avrupa'yı ateşe verdi. Piyanizmine oranla daha yavaş yaygınlaşan
kompozitörlüğünün yanısıra değerli bulduğu diğer müzisyenlerin çalışmalarının
yerleşmesi ve yaygınlaşması için büyük emek vermiş, müzik eğitimine doğrudan
katkıda bulunarak bir çok öğrenci yetiştirmiştir. Ölümünden elli yıl sonra Budapeşte
Merkez Konservatuvarı'nın adı Franz Liszt Akademisi olarak değiştirilmiştir.
Ballade No.2, S.171 (1853) 14:30
“Bestecinin kariyeri boyunca bestelediği eserlerinin
çoğunda gözlemleyebileceğimiz karanlık, tehdit edici
bir atmosfere hazırlık teşkil eden, bas tuşlarla çalınan
uğursuz, karamsar bir melodiyle başlar parça. Bir musibet,
bir kötülüğün işaretçisidir adeta. Ancak sanki daha
zıt bir şey olamazmış gibi, hemen ardından harika,
hızlı, sevgi dolu yeni bir tema ortaya çıkar. Henüz
bir yenilik olmadan, iki tema ardı ardına tekrar duyulur.
Bunlar aslında coşkulu havai fişekleri ve büyük zorlukları
betimlemektedir; iyiyle kötü arasındaki savaşın yansıması,
senaryosudur. Temalar, birbiri ardından gelerek dahiyane
bir şekilde dönüşmeye başlar. Özelikle sona doğru,
görkemli, hatta opera-vari bir melodi sunulmaktadır;
bu da, açılıştaki karanlık melodinin bir varyasyonundan
başka bir şey değildir aslında. Tüm bu çarpışmanın
sonunda ise, parça alternatif temanın narin yankılarıyla,
yumuşak bir şekilde sona erer.” (R. Cummings, AllMusic.com)
Un Sospiro
Un Sospiro,
Liszt'in 1848 yılında
yazdığı Il lamento (matem), La leggierezza (hafiflemek)
ve Un sospiro'dan (iç çekmek) oluşan üç konser etüdünün
sonuncusudur. Etüd No 39 olarak da bilinir. İlk kez
1849 yılında yayınlanmıştır. Re bemol Major tonda
solo piyano için yazılmış, romantik dönem eseridir.
Dinleyiciyi içine çeken oldukça dramatik bir melodisi
vardır. Un sospiro, bestecinin 62 yaşında ölen ve
ölümüne kadar otuz yılı aşkın bir süre onun işlerine
yardımcı olmuş olan en genç amcası Eduard
Liszt'e ithaf edilmiştir.
Macar Rapsodisi No. 6
Liszt'in 19 Macar Rapsodisinin 6.sı, tek bölümden oluşan
solo piyano için Re bemol majör tonda yazılmış romantik
dönem eseri S.244/6 ; LW.A132/6 katalog numarası
ile kayda alınmıştır. 1847 yılında yazılmış ve 1853
yılında ilk kez yayınlanmıştır. Eser, Liszt tarafından
Count Anton Apponyi'ye ithaf edilmiştir.
İstanbul Resitalleri, Ocak
2011
|