FRANZ
JOSEPH HAYDN (1732-1809)
18. yüzyıl Klasik dönem
müziğinin önde gelen temsilcisi hiç kuşkusuz Franz
Joseph Haydn'dır. Müzik formları ve biçimlerine
getirdiği yenilikler, senfoni, sonat gibi önemli
müzik türlerinin şeklini veren besteci, kendinden
sonraki birçok besteciye bu bakımdan yön vermiştir.
Anılmaya değer üretkenliği, onun çok sayıda eser
tamamlamasına olanak sağlamıştır. Yazdığı 104 senfoni
ile "Senfonin Babası" sıfatını kazanmıştır. Ayrıca
birçok opera, oratoryo, yaylı çalgı dörtlüleri,
piyano sonatları ve çeşitli oda müziği eserleri
yazmıştır.
No. 46, Hob.XVI
No: 31 Mi majör
Franz Joseph Haydn, üretken besteciliğinin
yanı sıra aynı zamanda iyi bir klavsen virtüözü olarak
anılmalıdır. Yaşamı boyunca bu enstrüman için 62
adet sonat bestelemiştir. Böylece Haydn, müzik
tarihinde bugünkü haliyle bilinen sonat kavramının
ilk örneklerini bu eserler ile vermiştir. Aslen
klavsen için yazılan bu sonatlar doğal olarak günümüzde
piyano ile çalınmaktadır. Bu sonatlardan 46 numaralı
Mi majör Sonat, bestecinin olgunluğa eriştiği son
yaratıcılık döneminin ürünüdür. Üç bölümden oluşur:
orta yürüklükte başlayan bir ilk bölüm "Moderato",
Klasik dönemde oldukça popüler bir saray dansı
olan minuetto havasındaki "Allegretto" ve çok hızlı
tempoda çalınması gereken bir son bölüm "Finale:
Presto". (Süre: 11 dk.)
No. 60, Hob.XVI No: 50 Do majör
1794 yılında ünlü besteci Clementi'nin bir piyano
öğrencisi olan Therese Jansen için Haydn, üç adet
sonat bestelemiştir. Bu sonatlar Londra'da yazıldığı
için, hem "Jansen Sonatları" hem de "İngiliz Sonatları"
adıyla anılır. Bu sonatların ilki olan 60 numaralı
Do majör Sonat, üç bölümden oluşur: "Allegro",
"Adagio" ve "Allegro molto". Haydn'ın sonatlarındaki
genel uzunluğa göre, bu sonat geniş solukludur.
Piyano yazısındaki teknik seviye, o zamanlar için
ileriye yönelik sayılabilecek zorluklar taşır.
(Süre: 19 dk.)
No. 47 Hob.XVI No: 32 Si minör
47 numaralı Si minör Sonat, 1776 yılında tamamlanmıştır
ve bestecilik hayatındaki olgunluk döneminin ürünüdür.
Üç bölümden oluşur: orta yürüklükte başlayan bir
ilk bölüm "Allegro moderato", Klasik dönemde oldukça
popüler bir saray dansı olan "Menuet" ve çok hızlı
tempoda çalınması gereken bir son bölüm "Finale:
Presto". (Süre: 12 dk.)
MAURICE RAVEL (1875-1937)
İzlenimcilik (Empresyonizm), 20. yüzyılın başında
Fransa'da ortaya çıkan önemli bir sanat akımıdır.
Bu akımın müzikteki en önemli temsilcilerinden
biri ise İspanyol kökenli bir Fransız besteci olan
Maurice Ravel'dir. Müziğinin en önemli özellikleri
arasında ustalıklı orkestra kullanımı, tını ve
müzikal renklerdeki yoğunluk ve zenginlik anılmalıdır.
Genel olarak Fransız müziğinin en önemli bestecilerinden
biri olan Ravel, özellikle solo piyano ve orkestra
için yazdığı eserler ile müzik tarihinde vazgeçilmez
bir konum kazanmıştır.
"La valse", koreografik şiir
Maurice Ravel'in en ünlü eserlerinden biri olan
"La valse", 1919 ile 1920 yılları arasında tamamlanmış
ve ilk kez Paris'te 12 Aralık 1920 tarihinde seslendirilmiştir.
Eser, büyük kadrolu bir orkestra için bestelenmiş,
ardından besteci tarafından solo piyano için uyarlanmıştır.
Birinci Dünya Savaşı'nın bitiminin hemen ardından
yazılan eser, Johann Strauss'un valslerine karşılık
daha şeytani bir hava, sürprizlerle dolu anlar
içermektedir. Eserin ilk dakikaları, önce homurtuları
andıran bir başlangıçla belirsiz bir hava yaratır.
Fakat dakikalar ilerledikçe belirginlik ve kararlılık
kazanan bir tema, valsin başladığını haber verir
ve çok geçmeden tamamen yürek kazanmış bir biçimde
müzik, dans havasına girer. Kimi zaman lirik bir
temanın belirdiği, kimi zaman ise hızlı, coşku
dolu ve enerjik yeni bir valsin aniden başladığı
anlar, dinleyene rengârenk bir atmosfer yaratır.
Eser, bir valsin alışılagelmiş zarif ve asil bir
havadaki bitirişinin yerine, gitgide hızlanarak
ve adeta kontrolden çıkarak, baş döndüren bir havada
sona erer. (Süre: 14 dk.)
Can Okan, Mayıs 2009
|