Program Notları
Resital No:28, Sezon:3, 2009-2010/9
SIMONE DINNERSTEIN
16 Haziran 2010, MKM Mustafa Kemal Merkezi, İstanbul


FRANZ SCHUBERT (1797-1828)

19. yüzyıl Romantik dönem müziğinin ilk önemli bestecisi Franz Schubert olarak gösterilmektedir. Oldukça kısa süren ömründe (31 yıl) çok sayıda eser tamamlamış olan Schubert, müziğindeki lirik, şiirsel romantizm ile müzik tarihinde vazgeçilmez bir konuma sahip olmuştur. Özellikle bulduğu melodilerin akıllarda kalan güzelliği, onun müziğini ölümsüzlüğe kavuşturmuştur. 600'den fazla lied (şarkı), 9 senfoni, piyano için sonatlar ve yaylı çalgı dörtlülerinin her biri ayrı bir önem ve güzelliğe sahiptir.

Dört Empromptü D899 op. 90
Özellikle 19. yüzyıl Romantik dönem müziğinde bestecilerin sık kullandığı bir müzik biçimi olan empromptü 'nün ilk önemli ve başarılı örneklerini ise Franz Schubert vermiştir. Toplam sekiz adet empromptü bestelemiş olan Schubert'in ilk dört empromptü'sü bir set, diğer dördü ikinci bir seti oluşturur. İlk setin bir numaralı empromptü'sü Do minör tondadır. Orta yürüklükte bir tempoda akan müzik melankolik bir havadadır. Başta duyulan hüzünlü bir tema, sonra yerini daha umut dolu ikinci bir lirik temaya bırakır. Bu iki tema arasında diyalog şeklinde gelişen ve sakin bir ruh halinde sona eren parça, Schubert'in müziğindeki şiirsel güzelliğe bir örnektir. İki numaralı Mi bemol majör empromptü ise hızlı tempolu ve yorumlaması teknik açıdan zordur. Sağ elde duyulan akıcı iniş çıkışlar, durmak bilmeyen bir hareket kazandırırken zarafetten yoksun kalmaz. Buna karşılık, parçanın ortasında Si minör hızlı bir dans etkisi veren bir ara müziği vardır. Baştaki kesite tekrar dönüldükten sonra eser, asabi bir bitirişle aniden sona erer. Üç numaralı empromptü'de sakin ortama tekrar kavuşuruz. Bu parçanın tonu Sol bemol majördür ve huzurlu hava etrafa hâkim olur. Bu parça, daha sonraları empromptü türünün örneklerini verecek bir başka büyük besteci Chopin'e yön verecektir. Setin son Impromptu'sü ise La bemol majördür. Sağ elde duyulan arpejler, parçanın ana unsurudur. Genel ruh hali olumlu ve umut dolu olan bu ilk kesitin ardından, bu ruh halinde karşıtlık oluşturacak karamsar havada bir ikinci kesit başlar. Müziğin hareketi daha yavaşlar, piyanodan daha koyu renkler çıkmaya başlar. Ne var ki, bu kesit yerini parçanın başındaki arpejlere bırakır ve eser olumlu bir havada sona erer.

JOHANN SEBASTIAN BACH (1685-1750)

Müzisyen bir ailede doğan ve tüm dünyada müzik tarihinin temel taşı olarak kabul görmüş olan büyük Alman besteci Johann Sebastian Bach, yaşadığı Barok Dönem'in müzikteki doruğunu oluşturmuştur. 1900'lü yıllarda başlayan Barok Dönem Bach'ın ölümüyle sona ermiştir. Kendi döneminde yaşamış ve kendinden sonra yaşayacak bütün büyük besteciler Bach'tan etkilenmiş ve onlara ilham kaynağı olmuştur. Yazdığı bin küsür eserinde kusursuz armoni ve kontrpuanda (polifonik yazı biçimlerinde) kusursuzluğu yakalamış, Füg, Kantat, Passion, konçerto, süit gibi müzik türlerinin ustalıklı örneklerini vermiştir. Bunların arasında 300 küsür kantat, İsa'nın son dört gününü anlatan dramatik "Aziz Matta'ya göre Çile", 6 Brandenburg Konçertosu, Viyolonsel için 6 Süit, Keman için 3 Sonat ve 3 Partita, klavyeli çalgılar için İngiliz, Fransız Süitleri, Partita'lar, "İyi Düzenlenmiş Klavye" başlıklı dev yapıtı, yazdığı son eseri "Füg Sanatı" örnek olarak gösterilebilir. J.S.Bach'ın eserleri BWV numaralarıyla indekslenmektedir; kısaltma Bach Werke Verzeichnis ( Bach Eserleri Kataloğu) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Katalog, Wolfgang Schmieder tarafından derlenerek 1950 yılında basılmış; kronolojikten ziyade tematik olarak düzenlenmiştir.

İngiliz Süiti No. 3 Sol minör, BWV 808
Orjinali 14. ve 16. yüzyıla dayanan ve müzikte bir dans formu olan süitler özellikle 17. ve 18.yy.'da önemli bir yere sahiptir. 16. ve 17.yy'da üç yada dört danstan oluşurken 17.yy'ın sonlarına doğru standart hale gelen "allemande", "courante", "gigue" ve "sarabande" adı verilen dört dansın genellikle de "sarabande" ve "gigue"nin arasına yeni danslar eklenmiştir. Bach'ın İngiliz Süitleri prelüdle başlar ve İngiliz süitleri'ni Fransız suitlerinden ayıran en belirgin özelliği prelüdlerinin olmasıdır. Prelüdler, genellikle bir sahne eserinden ya da bir kilise töreninden önce seslendirilen, enstrüman için yazılmış ve belirli bir biçimi olmayan müzik parçalarıdır. Prelude(3:26), Allemande (3:23), Courante (2:09), Sarabande(5:23), Gavotte I - Gavotte II (3:43), Gigue (2:43) bölümlerinden oluşan bu altı suit için neden “İngiliz” nitelemesinin eklendiği bilinmemektedir. Kimi yazar bir İngiliz için bestelenmiş olabileceklerini, kimiyse Londra’da etkinlik gösteren Dieupart ve Händel’in suitlerine benzerlik gösterdikleri için bu adı almış olabileceklerini ileri sürer.

Fransız Süiti No. 5 in Sol majör BWV 816
Prelüdlerinin olmayışı ile İngiliz suitlerinden ayrılan Bach'ın aynı formdaki bu suitlerine “Fransız Suitleri” deniliyor ama bu başlığı Bach’ın verdiği sanılmıyor. Benzer formda 6 süitten oluşan Fransız süitlerinin bu 5. süiti Allemande, Courante, Sarabande, Gavotte, Bourrée ve Loure ve Gigue bölümlerinden oluşuyor. Bu başlığın yakıştırılmasına neden olarak bölümlerinin özlü oluşunun gösterilebileceği söyleniyor. İlk beş suit, 13 çocuğunun annesi ve 2. eşi olan Anna Magdalena Bach için Köthen’de 1722’de yazılmaya başlanan nota kitabında bulunmuştur.

PHILIP LASSER (1963--)

1963 doğumlu Amerika'lı, besteci, piyanist ve müzik teorisyeni Philip Lasser, (NewYork) The Juilliard School 'da profesördür. Şiirsel ve lirik müzik bestecisi Philip Lasser , orkestral, konçerto, oda müziği, piyano, vokal ve koral eserler vermektedir. Beş yaşında piyano derslerine ve beste yapmaya başlamış 16 yaşında Nadia Boulanger'la tanınmış Fontainebleau'daki (Fransa) Ecole d'Arts Americaines'da ve ardından Harvard College'de eğitim görmüştür. Efsanavi piyanist Gaby Casadesus ile çalışmış ve 1985 - 1988 yılları arasıda Paris'te yaşamıştır. 1988'de Columbia Üniversitesi'nde bestecilik üzerine master yaptıktan iki yıl sonra The Juilliard School'da DMA programına katılmış ve aynı okulda profesör olarak çalışmalarına devam etmektedir. Lasser, European American Musical Alliance'ın başkanı ve bu kurumun genç besteci, müzisyen ve şeflerin eğitimine adanmış Fransa'daki EAMA Summer Music Programı'nın da direktörüdür.

"Cantata 101" (J.S. Bach) üzerine 12 çeşitleme...
Lasser 2002 yılında Bach'ın Cantata 101'I izerine 22 dakikalık bir çeşitleme yapmış ve prömiyeri aynı yıl Paris'te La Schola Cantorum'da gerçekleşmiştir. Eserin ilk kaydı, Telarc etiketiyle 2008'de Simone Dinnerstein tarafından gerçekleşti. 12 Çeşitleme, Bach'ın müziğindeki ahenk ve şiirselliğin, gücünü ve çağdaşlığını anlamaya yönelik bir keşfe çıkarıyor bizi. Besteci " Bach'ın koral eserlerinin daima onun en iyi besteleri olduğunu düşündüm. Bu eserler okullarda sıklıkla öğrencilere müzikal uyumun kurallarını öğretmek için kullanılır ve koral melodilerdeki armoniyi kavramaktan çok daha fazlasına sahiptir." diyor. İlk 10 hatta 11 çeşitlemede her biri tek tek kendi özgür keşif yolculuklarını tamamlarken "Çeşitlemelerin Çeşitlemesi" olan 12. ve final bölümde yüksek manevi bir hazza çıkaran korale dönülür.

İstanbul Resitalleri, Mayıs 2010

ANA SAYFA


İ S T A N B U L   Istanbul Recitals    RESİTALLERİ
M&K